Köşe Yazıları Yorumsuz - 15 Kasım 2020 Pazar

15 KASIM 2020, PAZAR

KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Ahmet Hakan-Hürriyet
“Hukukta reform olursa ne olur”

ULUSLARARASI Siyasal İletişimciler Derneği’nin konferansına bir videoyla katılmış Ekrem İmamoğlu.

Almış arkasına camili bir İstanbul manzarası... İngilizce bir konuşma yapmış. Baştan sona Türkiye’nin demokratik açıdan eleştirildiği bir konuşma...
- İngilizce konuşması mesele oldu. Türkçe konuşsaydı diyenler var.
- İngilizcesi mesele oldu. Berbat diyenler var.
- Sözleri mesele oldu. Siyasal bildiri gibi diyenler var.
- Konuştuğu platform mesele oldu. Türkiye’yi şikâyet ediyor diyenler var.Ne gerek vardı bu türden meseleler çıkarmaya Ekrem Başkan? Ne gerek vardı kendi taraftarlarının bile yadırgadığı böyle tür bir girişime?Cumhurbaşkanlığı adaylığı için falan yapıyorsan bunu... Adaylığın yolunun İstanbul’a yapacağın eşsiz ve kalıcı hizmetten geçtiğini kaç kere söyleyeceğiz?Cumhurbaşkanı olmak istiyorsan... Cumhurbaşkanlığı’na değil İstanbul’a odaklanıp yoğunlaşmalısın. Başka bir şeye değil.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/hukukta-reform-olursa-ne-olur-41662914

 

2-Nurullah Gür-Sabah
“Yeni dengelemede acı reçete”

Esnek çalışmanın teşvik edilmesine yönelik maddeler sendikaların talepleri doğrultusunda istihdam paketinden çıkarıldı. Esnek çalışmayı bu köşede sıkça destekledim. Aynı zamanda emeğin ekonomik pastadan aldığı payı ve adil gelir dağılımını gözeten politikaların önemine de defalarca vurgu yaptım. Sendikaları anlıyorum. Esnek çalışmanın suiistimal edilerek çalışanların haklarının gerileyebileceğinden endişe ediyorlar. Ancak, sadece resmi olarak çalışanları düşünerek hareket edemezsiniz. Dışarıda kalmış, yani kayıt dışı çalışan veya iş bulamayan büyük bir kitle var. Politikaları tasarlarken onların da geleceği düşünülmeli. Teknolojik gelişmeler ve insanların değişen tercihleri, esnek çalışmanın dünya genelinde yaygınlaşmasına neden oluyor. Bu alanda oldukça geride olduğumuz için yeterine istihdam yaratamıyoruz. Tabi ki beşeri sermayesinin zirvesinde olanlara ve ailesine daha iyi koşullar sunmak isteyenlere yönelik yüksek maaşlı ve istikrarlı tam zamanlı işlerin daha fazla ortaya çıkması için uğraşalım. Ancak, sendikaların da yaşı veya kişisel/ailevi tercihlerden dolayı esnek çalışmaya gönüllü insanların olduğunu unutmamaları lazım. İşverenlerin ise çalışanlarına daha makul çalışma saatleri ve ücretler sunmaları durumunda şirketlerinin üretkenliğinin ve karlılığının düşmeyeceğini anlamaları gerekiyor. İşverenler, çalışanlar ve sendikalar arasında sosyal mutabakatı mümkün olduğunca sağlamak için bu meseleyi biraz daha derinlemesine tartışmaya ihtiyacımız olabilir. Ancak, kaybedilecek çok da zaman kalmadı. Değişimlere ayak dirersek kaybederiz.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/nurullah-gur/2020/11/15/yeni-dengelenmede-aci-recete

 

3-Mahmut Övür-Sabah
“Biden’dan medet uman CHP ve YPG”

İkisi de ABD'den bir şey talep ediyor.
Şu hale bakın, benzer bir soru PKK'nın Suriye kolu liderlerinden Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin'e de soruldu. "Bugün karşınızda Jeo Biden'ı bulsanız kendisinden ne talep ederdiniz?"
Şahin yeni yönetim konusunda tıpkı Kılıçdaroğlu gibi iyimser olduğunu ve onları tanıdıklarını söylüyor ve ekliyor:"ABD'nin buraya daha fazla asker göndermesi gerekiyor..."
Biri siyasi diğeri askeri destek istiyor. Bırakın "Bağımsız Türkiye" sloganlarını veya "antiemperyalist" olmayı, bu, Kurtuluş Savaşı koşullarında doğan CHP'nin ne hallere düşürüldüğünün resmidir.
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/ovur/2020/11/15/bidendan-medet-uman-chp-ve-ypg

 

4-Fatih Altaylı-Habertürk

“İlki hafta”

Bilmiyorlar ki o yemek aslında Leonardo da Vinci’nin ünlü tablosu, “Son akşam yemeği.”Bahara kadar dayansalar belki aşı yetişecek ama umurlarında değil.Devletin aymazlığı ise apayrı bir konu.Ekonomi dönsün, kimse aç, işsiz kalmasın diyordum ben de!Ama vazgeçtim.Çünkü esnaf da, lokantacı da sorumsuz.Azıtmışlar gibi akşam 7 ila 10 arasında parti yapan mekan var.Batsın o mekan.Artık başka çare yok.Bu saatten sonra iki hafta tam kapanma kurtarır bir tek.İki hafta tam kapanalım.Bu hastalık yüzde 90 azalır.İki hafta.Şart.
https://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/2870645-iki-hafta

 

5-Kübra Par-Habertürk
“Ak Parti büyük bir dönüşümün eşiğinde mi”

Hükümet büyük bir değişim hamlesi mi başlattı? AK Parti tarihinde 2007, 2013, 2016 gibi dönüm noktalarına Kasım 2020 de eklenecek mi?Özgürlükler, hukuk ve demokrasi konusunda dışarıdan ve içeriden uzun zamandır dillendirilen eleştiriler karşılık mı buldu?Son yıllarda ağırlığını yitiren AK Parti Genel Merkezi tekrar önem mi kazanıyor? AK Parti kurmaylarının öne çıkacağı, kadro hareketi olma vasfının yeniden hatırlanacağı bir döneme mi geçiliyor?Ekonomide reform hamlesi sözde değil özde uygulanarak yapısal sorunlarla mücadele edilebilecek mi?Yıllarca tutuklu kalan, bir davadan tahliye edildiği anda benzer uyduruk delillerle başka bir davadan yeniden cezaevine konulan, hukuki değil siyasi nedenlerle içeride tutulduğu herkesin malumu olan isimler için adalet yerini bulacak mı?Dış politikada milli çıkarlardan taviz verilmeden dostların sayısının artırılacağı bir döneme geçilebilecek mi?İktidara yakın medyada yaşanan çürüme ve tek seslilik giderilerek halkın medyaya olan güveni tamir edilebilecek mi?Yurtdışına yerleşmek için can atan gençlerimiz için Türkiye bir cazibe merkezi haline gelecek mi?Yalnızca Ortadoğu ülkelerinden değil dünyanın dört bir yanından turist çeken cıvıl cıvıl bir ülkeye dönüşebilecek miyiz?Dünyada liberal demokrasinin zayıfladığı, sağ popülizmin yükseldiği yılların sonuna mı geliyoruz ve Türkiye bu yeni dönemin örnek ülkesi olabilecek mi?
https://www.haberturk.com/yazarlar/kubra-par-2561/2870638-ak-parti-buyuk-bir-donusumun-esiginde-mi

 

6-Taha Akyol-Karar
“Bu sistemde reform mümkün mü”

Sıcak para için yetebilir. Sıcak para dediğin, yüksek faize gelir, alır gider…. Nitekim dört günde 1 milyar dolar sıcak para geldi…Ama Erdoğan’ın asıl istediği, ülkeye gerçekten gerekli olan uluslararası sermayenin kalıcı yatırımlar yapmasıdır…Osman Kavala gibi uluslararası camiada büyük ilgi gören ve tutuklanması da Türkiye’deki hukuk ihlallerinin simgesi haline gelmiş bulunan bir isim tahliye edilirse, bu, elbette büyük yankılar yaratır, olumlu karşılanır. Umulur ki Türkiye’nin bozulmuş olan hukuk devleti imajını düzeltsin…
https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/bu-sistemde-reform-mumkun-mu-1587699

 

7-Ege Cansen-Sözcü
“Faizin fendi AKP’yi yendi”

Neticede, böylesi hassas bir dönemde teknik bilgileri kuvvetli iki eski yüksek bürokratın kilit pozisyonlara getirilmiş olması isabetlidir. Çünkü bürokratlar “ortadoks”tur. Yani tutucudur. Albayrak gibi ekonomide devrim yapma hevesleri olmaz. Enkaz kaldırmakta beceriklidir. Her şeyi “usulüne uygun” yapacak hukuk birikimine sahiptirler.
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/ege-cansen/faizin-fendi-akpyi-yendi-2-6125730/

 

8-Arslan Tekin-Yeniçağ
“Turancı hedef nedir ki karşısınız”

Bu "Rusçu" yazarımız, Türk birliği hedefi gözetilmesini, bunun adına "Turan" denmesini kabullenemiyor. Putin nihayet, devreye girdi, Azerbaycan'ı durdurdu, Ermenistan'ın daha fazla kaybının önüne geçti. Yazarımız diyor ki:"Türkiye'den anlaşmaya ve bu sonuca iki sorunlu yaklaşım var. / Birincisi, tabloyu sadece Rusya'nın başarısı olarak okuyan ve Azerbaycan'ın tam topraklarının tamamını kurtaracakken Moskova'nın araya girdiğini ve bölgeye yerleşerek Azerbaycan'ı da kendine bağımlı hale getireceğini savunan sağcı yaklaşım. Azerbaycan'ın topraklarının tamamını kurtarabilmesi maalesef gerçekçi politikaya uymuyor. 25 yıl sonra Azerbaycan'ın topraklarının yüzde 70'ini kurtarması, bugünün gerçekleştirilebilir en azami hedefiydi ve gerçekleşti."Yazarımızın bu dediği "hafif sağcı yaklaşım". Bir de "aşırı sağcı yaklaşım" adlandırması var:"İkincisi, Azerbaycan ile Nahçıvan arasında ulaşım koridoru kurulmasıyla bunun 'Turan kapısı' olarak artık Türkiye'ye kesintisiz Orta Asya kapısı açtığını savunan daha sağcı yaklaşım. Irkçı Turancılığın gerici bir anlayış ve hayal olduğu ortadayken bunu zorlamak, 'Asya Yüzyılı'na girildiği şu şartlarda Türkiye'yi Rusya ve Çin'le karşı karşıya getirmekten başka bir şeye yaramaz."(Mehmet Ali Güller, Cumhuriyet, 12 Kasım 2020
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/turanci-hedef-nedir-ki-karsisiniz-57432yy.htm

 

9-Yavuz Selim Demirağ-Yeniçağ
“Rus ile yola çıkacaksan elinden baltayı eksik etmeyeceksin”

Kazananın ısrarla AKP iktidarının sayesinde Türkiye olduğuna vurgu yapılırken, Rusya'nın Erdoğan-Putin dostluğu sayesinde devreye girip savaşın sonlandırıldığı iddia edildi. Oysa 44 gün süren operasyon 15 gün daha devam etse Azerbaycan ordusu gerekirse Erivan'a girebilme kabiliyetine sahipdi. Ermenistan masada imza atma yerine "Beyaz bayrak" çekip tam anlamı ile teslim olacaktı. Lakin Rusya buna göz yummadı. İşgal altındaki topraklarını bileğinin hakkı ile kurtaran Azerbaycan'ın sahibi olduğu Karabağ'ın tamamını almasına izin vermeyerek bir bölümünü Ermenilere bırakarak uzun yıllardır planladıkları Kafkasları tamamen kontrol altına alabilmek için "Sözde barış gücü" olarak fiili olarak yerleştiler. Bütün bunları yazarken Azerbaycan'ın zaferine gölge düşürmeye asla niyetim yok. Unutulmasın ki Rusya yüzlerce yıldır dünya satranç şampiyonudur. Bizimkiler birinci ikinci hamleyi planlarken, Onlar 30 hamle sonrasını planlar. Uluslararası ilişkiler tavla da zar atmaya benzemez.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/rus-ile-yola-cikacaksan-elinden-baltayi-eksik-etme-57439yy.htm

 

10-Şirin Payzın-T24
“Osman Kavala röportajı”

29 Eylül 2020’de hazırlanan ikinci iddianamede Osman Kavala için ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.Osman Kavala’ya sorularımı gönderdim, uzun uzun cevap vermiş… Diyor ki; Casusluk suçlamasında adı geçen Henri Barkey ile benim özel bir görüşmem olmadı ama Sayın Arınç’ın dediği gibi AKP’li siyasetçilerle yakın ilişkisi vardı. Diyor ki; 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kültür Bakanlığı’nın Ani’nin Dünya Kültürel Mirası listesine alınmasına destek toplantısındaydım
https://t24.com.tr/yazarlar/sirin-payzin/osman-kavala-hayatinizdan-alinan-bu-zaman-dilimi-telafisi-imkansiz-bir-kayip-iddianame-degil-iftiraname-yazilmis,28713

 

11-Merdan Yanardağ-Birgün
“Erdoğan’ın yeni manevrası”

Yukarıda koordinatları verilen perspektiften bakılınca; Berat Albayrak’ın istifası ve ekonomi yönetiminin değiştirilmesi, hukukun üstünlüğüne ve hukuk devleti anlayışına yeniden yapılmaya başlanan yüksek vurgu, devlet işleyişini aksatan, hatta bu işleyişi yer yer felç eden liyakatsız dinci ve ülkücü kadroların –en azından bir bölümünün- tasfiye edileceğinin işareti, AKP açısından yeni döneme hazırlık diye değerlendirilebilir.Elbette yine takiye yapma olasılığı, siyasi sinsilik, göstermelik bazı adımlar atarak iki yüzlü davranma geleneği hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır.Peki, Erdoğan yönetiminin yeni manevrası, tarihsel ömrünü tamamlayan AKP iktidarının siyasal ömrünü uzatabilir mi? Bu tamamen merkez sağdan solun en ucuna kadar uzanan alandaki mahalefet güçlerinin tavrına, siyasi uyanıklığına bağlıdır. Dahası, kitleleri harekete geçirecek bir programa ve harekete ihtiyaç olduğunu görmek gerekir. Umarım başarılı olunur. Ötesi felakettir.
https://www.birgun.net/haber/erdogan-in-yeni-manevrasi-322924