Köşe Yazıları Yorumsuz - 12 Eylül 2020 Cumartesi

12 EYLÜL 2020, CUMARTESİ
KÖŞE YAZILARI

 

 

1-Ahmet Hakan-Hürriyet
“Macron’dan muhalefete gollük bir pas geldi”

 

Macron, Erdoğan’a niye karşı?Niye karşı olacak?Türkiye, Ege’deki haklarını sonuna kadar korumaya çalışıyor ya... İşte o nedenle karşı.Türkiye, “Mavi Vatan” diyerek denizlerdeki haklarına sahip çıkıyor ya... İşte o nedenle karşı.Türkiye, Doğu Akdeniz’deki çıkarlarından milim ödün bile vermiyor ya... İşte o nedenle karşı.Türkiye, Yunanistan’ın şımarıklıklarına “Hadi oradan” diye yanıt veriyor ya... İşte o nedenle karşı.Macron’un Erdoğan’a yönelik açıklaması...Türkiye’nin muhalefetine verilmiş gollük bir pastır.Muhalefet, Macron’a...Çok güçlü biçimde ve hep bir ağızdan...“Sen Erdoğan’a bunlar yüzünden karşıysan... Biz iktidara geldiğimizde de karşında Erdoğan’ın bir benzerini bulacaksın” derse...Golü doksana takmış olur.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/macrondan-muhalefete-golluk-bir-pas-geldi-41609459



2-Salih Tuna-
“Genel merkezde Macron”

 

Engin Altay, "Efendim o koronaya yakalandı evde istirahat ediyor, unuttunuz mu?"
"Devlet önlem almazsa olacağı bu!" dedi. "Arkadaşlar bu iş kadro işi! Bakınız, 1930 yılında
"Devlet önlem almazsa olacağı bu!" dedi. "Arkadaşlar bu iş kadro işi! Bakınız, 1930 yılında Galata Köprüsü'nün ücretsiz olmasını sağlamıştır CHP'nin kadroları... Biz görevde olsaydık koronaya da önlem alırdık. Önlem işe yaramıyor mikrop yayılıyorsa da tedavi ederdik..."
Mikrop vurgusu üzerine toplantı salonu buz kesmişti.
Özgür Özel hem konuyu değiştirmek hem de "Türkiye'nin kime layık olduğuna Macron değil seçmenlerimiz karar verir" şeklindeki tweet'ini gündeme getirip genel başkanından övgü almak için araya girdi:
"Sayın genel başkanım" dedi, "Macron'un, 'Biz Türk halkına karşı değiliz. Erdoğan hükümetine karşıyız. Türkiye daha iyisini hak ediyor açıklaması üzerine bir tweet attım..."
Mikrop vurgusu üzerine toplantı salonu buz kesmişti.
Özgür Özel hem konuyu değiştirmek hem de "Türkiye'nin kime layık olduğuna Macron değil seçmenlerimiz karar verir" şeklindeki tweet'ini gündeme getirip genel başkanından övgü almak için araya girdi:
"Sayın genel başkanım" dedi, "Macron'un, 'Biz Türk halkına karşı değiliz. Erdoğan hükümetine karşıyız. Türkiye daha iyisini hak ediyor açıklaması üzerine bir tweet attım..."
Özgür Özel'in sözünü keserek, "Çok iyi yaptınız" dedi. "Aklın yolu bir. Biz de Türk halkına karşı değiliz. Erdoğan hükümetine karşıyız..."
"Ha?"
"Ha?"
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/salih-tuna/2020/09/12/genel-merkezde-macron

 

 

3-Necati Doğru-Sözcü
“Çin ile Pakistan kaldı”

 

Dün, Korsika Adası'nda Fransız Makron'un etekleri altında toplanan 7 AB ülkesi, “Türkiye masaya oturmazsa Avrupa Birliği ilave kısıtlayıcı tedbirler listesi geliştirmeye hazırdır” tehdidi savurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da onlara “Kurduğunuz o kurt sofrasında biz, size büyük lokma geliriz.” diyerek ağızlarının payını verdi.Rusya yanımızda değil.ABD yanımızda değil.AB yanımızda değil.Yanımızda Pakistan kaldı.Çin, teklif bekliyor olabilir.
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/necati-dogru/cin-ile-pakistan-kaldi-6033938/Ü

 

 

4-İsmail Saymaz-Sözcü
“Hani Berfo ananın oğlunu bulacaktınız”

 

Dosya halen Yargıtay 8. Ceza Dairesinin önünde bekliyor. Daire, yalnızca 12 Eylül'deki insanlık suçlarına ilişkin yargılama yapılıp yapılmayacağını, Türkiye Cumhuriyeti'nin hukuk devleti olup olmadığını değil, devletin dokuz yıl önce Berfo Ana'ya verdiği sözü tutup tutmayacağını da karara bağlayacak.İlk kez bugün gün yüzüne çıkan karar üzerine ağabey Mikail Kırbayır ile konuştum. Kırbayır, “12 Eylül zihniyeti devam ediyor” diye vurguluyor. Geçen ay TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile görüştüğünü kaydeden Kırbayır, “Meclisin raporuna sahip çıkmaslarını istedim. Katiller korunup kollanıyor” diyor.12 Eylül'ün kırkıncı yıldönümünde bugün Berfo Ana'yı, oğlu Cemil'i ve tüm cunta kurbanlarını saygıyla anıyorum.Sözcü okurlarına merhaba!
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/ismail-saymaz/hani-berfo-ananin-oglunu-bulacaktiniz-6033940/

 

 

5-Aytunç Erkin-Sözcü
“Gerçek gündem tarikatlar değil gerçek işsizlik”

 

“DİSK raporunun özet bulguları şöyle:– Haziran ayında ekonomi açılmasına rağmen istihdam ve işsizlikte COVID-19'un olumsuz etkisi sürüyor.
– TÜİK'in dar tanımlı (resmi) işsizlik oranı ve sayısı, COVID-19'un etkisini açıklamaktan uzak.
– COVID-19 etkisiyle revize edilmiş geniş tanımlı işsiz sayısı ve iş kaybı Haziran 2020'de 14.2 milyona yükseldi!
– Revize edilmiş geniş tanımlı işsizlik ve iş kaybı yüzde 40.4 olarak hesaplandı.
– COVID-19 Haziran 2020'de en az 5 milyon 484 bin yeni eşdeğer istihdam kaybına yol açtı.
– Geniş tanımlı işsiz sayısı 10.2 milyona yükseldi.
–Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 28.9 olarak gerçekleşti.
– İstihdam bir yılda 1 milyon 981 bin kişi azaldı.
– İstihdam oranı yüzde 42.4'e geriledi.
– İşbaşında olanların sayısı son bir yılda 3 milyon 830 bin kişi azaldı.
– Ümitsiz işsizlerin sayısı bir yılda 583 binden 1 milyon 377 bine yükseldi.
– Kadınlar COVID-19'dan daha fazla etkileniyor: Kadın işgücü yüzde 9.9, kadın istihdamı yüzde 8.7 azaldı.
Sonuç: İnsanların alım gücü düştü, işsizlik artıyor ve gelecekten endişe duyuluyor. Hakikat bu!
https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/aytunc-erkin/gercek-gundem-tarikatlar-degil-gercek-issizlik-6034050/

 

 

6-Barış Doster-Cumhuriyet
“Macron bu cüreti kimden alıyor”

 

O dönemde dikkat çeken isimlerden biri de erkânı harbiye umum reisi idi. Türk Ordusu’nun en yurtsever, en başarılı, en Cumhuriyetçi subayları, kumpas davalarında tasfiye edilirken, “kasaptaki ete soğan doğramam”, “darbe iddiaları için var da diyemem, yok da diyemem” şeklinde konuşmaktaydı. Sonuç ortada... Sözün özü, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’a çok haklı olarak tepki gösterirken, ona bu cüreti kimlerin verdiğini de sorgulamak gerekir.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-doster/macron-bu-cureti-kimden-aliyor-1765359

 

 

7- Mehmet Ali Güller-Cumhuriyet
“Deniz gücü”

 

Denizci bir millet olmaya giden yolda ise en önemli ihtiyaç, “Denizcilik Bakanlığı” kurulmasıdır. Geçmişte bu iktidarın denediği “Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı” şeklinde değil elbette...Türkiye, denizcilik anlayışını “gemicik” filoları kurma, Barzani’nin petrolünü İsrail’e transfer etme gibi işlerin ötesine taşıyan bir anlayışa ihtiyaç duymaktadır. İskenderun Körfezi’nde, Adana-Mersin hattında ihtiyaç olan tersanelerin planlanmasından, Çin’in Deniz İpek Yolu projesinden daha çok yararlanmak için başta liman olmak üzereneler yapılabileceğine kadar pek çok hedef kararlaştırabilen bir kurum olarak Denizcilik Bakanlığı kurulmalıdır.
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/deniz-gucu-1765360

 

 

8-Güneri Civaoğlu-Milliyet
“CHP kaç yaşında”

 

Ama...Atatürk’ün iradesinin de dikkate alınması gerekir.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında “CHP’nin kök yaşı 101”dir diye bir referans olmalıydı.
“Milli Mücadele’nin, Kurtuluş Savaşı’nın öz suyundan doğduğunu” bu 101 yaş, yani alternatif yaş söylemiyle vurgulamalıydı.
Umarız gelecek yıl Atatürk’ün iradesini de yansıtan böyle bir kutlamaya tanık oluruz.
https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/guneri-civaoglu/chp-kac-yasinda-6304488

 

 

9-Yaşar Hacısalihoğlu- Akşam
“Cumhurbaşkanı Erdoğan fobisi”

 

Şayet her istediklerini yaptırabilseler. Terör örgütlerini sahaya sürerek, yıldırma çabalarında başarılı olsalar. Savunma sanayiinde yeniden silah pazarı yapma amaçlarına erişseler. Denizlerimizde haklarımızı koruma konusunda geri adım attırabilseler. Yani bölgemizde kurmak istedikleri yeni sömürge jeopolitiğine boyun eğdirseler. Acaba Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yine böylesine düşman olurlar mıydı? Yine bu denli korkar mıydılar? Asla. Jeffry’nin, “yaltaklanma” dediği de bu aslında. Biz büyük fotoğrafta ne istiyorsak ona boyun eğin diyorlar. Evet büyük fotoğraf yeniden çekiliyor. Ama onu biz çekiyoruz. Bu fotoğrafta yeni sömürge düzenine asla boyun eğmek yok. Bu fotoğrafta mazlumlara zulüm yok. Bu fotoğrafta sömürgecilerin sömürü refleksine teslim olmak yok. Bu fotoğrafta direnç var, inanç var. Yeniden tarih yazma kararlılığı var… Direneceğiz kazanacağız…
https://www.aksam.com.tr/yazarlar/prof-dr-yasar-hacisalihoglu/cumhurbaskani-erdogan-fobisi/haber-1109032

 

 

10-Mehmet Metiner-Star
“FETÖ mücadelesinde yeni bir karantina süreci”

 

İki şeye birden dikkat ederek FETÖ ile mücadeleyi tavizsiz sürdürmeliyiz.
Bir: FETÖ’nün değirmenine su taşıyacak mağduriyetler oluşturmamak.
İki: Şüpheli ve şaibeli kişileri asla kritik makamlara getirmemek, var olanları da acilen kızağa almak.
İkinci kategori için yeni bir mücadele aklına ihtiyaç var. Çünkü bu tür kişiler yargıdan kurtarabiliyorlar kendilerini. Sonuçta yargı, objektif delile bakıyor. Devletimizin beka sorunu yaşadığı bir dönemde geçmişteki iltisakları, ilişki tarzları, savunma biçimler, yakınlık ölçüleri vb. kriterler büyük önem taşır. Şaibe ve şüphe karantinayı gerekli kılar. Benim önerim; farklılaşarak hayatiyet kazanmaya çalışan ölümcül FETÖ virüsüne karşı devletimizin bağışıklık sistemini diri tutacak bir yeni karantina sürecinin acilen devreye alınmasıdır.
https://www.star.com.tr/yazar/feto-mucadelesinde-yeni-bir-karantina-sureci-yazi-1571968/