Türkiye 31 Mart’ta yerel seçimlere gidiyor. Ancak bugüne kadarki yarış, eşit koşullarda olmaktan çok uzak. İktidar partisi devletin tüm olanaklarını kullanırken, kontrol ettiği basın organları da tek taraflı yayın yapıyor. Devletin TRT’si, seçime katılan bütün partilere eşit uzaklıkta olması gerekirken, tam tersi bir yayın çizgisi izliyor.
İKİ PARTİLİ SİSTEM DAYATMASI
TRT, 1991’de seçime katılan tüm partilerin katılımıyla bir açık oturum yapmış, tüm Türkiye seçime katılacak partilerin görüşlerini öğrenme fırsatı bulmuştu. Ama bu usül uzun yıllardır uygulanmıyor. TRT’nin yayınlarında aslan payını iktidar partisi AKP alırken, onu CHP izliyor. Seçime katılan Vatan Partisi ve diğer partilere ise neredeyse hiç yer verilmiyor.
Özel televizyonlar ve gazetelerde ise durum daha vahim. Türkiye’ye iki partili bir sistem dayatması yapılıyor. Siyasi gözlemciler de aynı noktada birleşiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Türkiye’yi iki partili bir sisteme zorladığı görüşündeler.
ÇÖZÜME SANSÜR
Sansüre takıldıklarını söyleyen partilerden biri de Vatan Partisi. Genel Sekreter Utku Reyhan, süreci şöyle anlatıyor: “Türkiye’nin yerel seçim gündemine kilitlendiği son dört ayda, yazılı, görsel ve işitsel medyada bütün partilere yer var. Ama Vatan Partisi’ne yok. Türkiye’nin her yerinde seçime giren Vatan Partisi, hem Hükümet’e yakın hem de sözde muhalif basın tarafından yok sayılıyor. Vatan Partisi’nin ve yüzlerce adayının düzenlediği faaliyetlere, ülkemiz ve kentlerimiz için geliştirdikleri çözüm odaklı siyasetlere tek satır yer verilmiyor. Türkiye’nin çözümüne sansür uygulanıyor. İki hafta önce Genel Başkanımız Sayın Doğu Perinçek, 15 kişilik bir heyetle Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitti. Sözde Doğu Türkistan mezalimi iddiaları nedeniyle bozulan Türk-Çin ilişkilerini düzeltmek için çok önemli adımlar attı. Ancak basın, Türkiye açısından son derece önemli olan bu ziyarete bile yer vermedi. Onun yerine düzen partilerinin adaylarının karşılıklı içi boş, faydasız açıklamalarına saatlerce yer vermeyi tercih etti.”
‘BÜTÜN KRALLAR ÇIPLAK OLACAKTIR’
Bu tutumun bir hata değil tercih olduğunu kaydeden Reyhan, şöyle devam ediyor:
“Çünkü Vatan Partisi, ABD dışı tek iktidar seçeneğini temsil etmektedir. Vatan Partisi, asalakların, sülüklerin, rantiyecilerin değil, üreticilerin iktidar seçeneğini temsil etmektedir. Türkiye ekonomisinin sorunlarını kökten çözeceğini söylemektedir. Bu haliyle Vatan Partisi, düzenin bütün partileri ve bu partilerin güdümündeki basın-yayın organları için ‘tehlike’ oluşturmaktadır. Vatan Partisi’ne bırakın eşit süreleri, diğer partilere verdiklerinin 10’da 1’i kadar yer verseler, millet çözümün adresini görecektir. Vatan Partisi adaylarının yüksek nitelikleri ile diğer iki ittifakın adaylarının niteliksizlikleri ayan beyan ortaya çıkacaktır. Bütün krallar çıplak olacaktır.”
TÜRK MİLLETİ PARTİMİZİ İZLİYOR
İktidar bloğunun ekonomide çözümsüz olduğunu, sözde muhalefet bloğunun ise HDP/PKK ile işbirliğini artık pervasızca yapmaya başladığını ifade eden Reyhan, ekliyor:
“Kürdistan söylemi CHP saflarında sıradan hale geldi. Bu tabloda Vatan Partisi, Türkiye’nin tek çıkışını temsil etmektedir. Türkiyemizin vatan bütünlüğünü sağlayacak tek partidir. Üretim devrimini gerçekleştirecek, böyle bir gündemi olan tek partidir. Basın aslında Vatan Partisi’ne değil, Türkiye’nin çözümüne sansür uyguluyor. Vatan Partisi, ‘Basın bize yer versin’ diye mücadele etmiyor. Bugüne kadar Türkiye için yaptıklarımıza da basın yer vermedi ama milletimiz gerçekleri bir biçimde öğrendi. Sayın Doğu Perinçek Ermeni Soykırımı iddialarını AİHM kararıyla tarihe gömerken de ‘Türk’ basını bizleri görmedi. Ergenekon-Balyoz yalanlarını yırtıp atarken de, Silivri duvarlarını yıkıp Türk Ordusu’nu esaretten kurtarırken de, uçak düşürme krizinin ardından Türk-Rus ilişkilerini tamir ederken de, 40 yıl boyunca FETÖ’nün ipliğini pazara çıkarırken de basın bizi görmedi. Ancak her türlü sansüre rağmen, millet Vatan Partisi’ni izlemekte ve takip etmektedir. 1 Nisan sabahı da Türkiye’yi Vatan Partisi sürprizi beklemektedir.”