Şule Perinçek’ten Önkibar’a ‘Amerikancı’ yanıtı

Genel Başkan Yardımcımız Şule Perinçek, Sabahattin Önkibar’ın Aydınlık'ta yayımlanan veda yazısındaki iddialara yanıt verdi

Tarih:

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şule Perinçek, Sabahattin Önkibar’ın Aydınlık'ta yayımlanan veda yazısındaki iddialara yanıt verdi.

 

Ergenekon kumpasıyla tutuklu olduğu dönemde Genel Başkanımız Doğu Perinçek’e Amerika’da ATAA (Türk-Amerikan Dernekleri) tarafından Ermeni Soykırımı yalanına karşı mücadelesi için verilen ödülden bahseden ve “Amerikancı” imasında bulunan Önkibar’a verilen yanıt şöyle:

 

"Sayın Sabahattin Önkibar, Aydınlık gazetesi ve Ulusal Kanal’dan istifa yazısında benimle ilgili şu ifadelere yer vermiş:

 
'Doğu Perinçek’in 'Amerikancı' deyip hücum ettiği Ekrem İmamoğlu, Doğu Perinçek’in vekili olarak Şule Perinçek’i ABD’ye götüren Türk-Amerikan Dernekleri (ATAA) tarafından bile selamlanmadı. Söyleyin bu Ekrem İmamoğlu nasıl Amerikancı?'

 

Vatan Partisi’ne, Genel Başkanına ve bana yapılacak herhalde en son yapılacak eleştiri ve gönderme 'Amerikancı' olduğumuzdur. Kuşkusuz bu yalnızca benim açımdan bile saçımın rengine, boynumdaki fularıma bakarak değil, ama 49 yıllık partili siyasi yaşamıma bakılarak değerlendirilebilir.

 

Nisan 2014 yılında ATAA (Amerikan Türk Dernekleri Kurulu) AİHM’ndeki başarıları, Ermeni soykırımı konusundaki mücadeleleri ve kazanımları nedeniyle Dr. Doğu Perinçek ve Dr. Mehmet Perinçek’e onur ödülü vermeyi kararlaştırmıştı.

İki Perinçek de o zaman Silivri’de bir anlamda bu mücadelenin, bu 'emperyalist yalanı' boşa çıkarmanın, bölgemiz ve Türkiyemiz üzerine oynanacak oyunların, tasarlanan 'projelerin' önüne geçmenin bedelini ödüyorlardı.

 

Ödülü almak üzere ben hem Parti’yi hem de aileyi temsilen gittim. Ödül tarihinden bir süre önce tahliye olmuşlardı ancak dışarı çıkma yasakları vardı.

 

ATAA’nın nasıl bir kuruluş olduğuna gelince, o günlerde birçok gazeteci de dahil olmak üzere, siyasetçi ve aydın selam vermeye bile çekinirken Perinçek’lere ödül vermenin, üstelik de Ermeni soykırımına karşı mücadeleri nedeniyle ödül vermenin ne anlama geldiğini düşünmek ve anımsamak yeterlidir. Ödül hem Türkiye hükümeti hem de ABD tarafından bir anlamda protesto edildi.

 

İlk gün yemek onur konuşmasına Bakan Mehmet Şimşek söz vermiş olduğu ve geleneksel bir katılım olmasına karşın gelmedi. Onun yerine bana önerdiler, ben yaptım. Ödül gecesine ise ABD’nin bir çok yerindeki derneklerden bin kişi katıldı. ATAA’nın değerli başkanı Mehmet Toy, yaptığı konuşmada Perinçek’in bütün engellere karşın mücadeleden vazgeçmediğini belirterek ‘Bu bizim için çok önemli bir örnek’ ifadesini kullandı ve sözlerini şöyle bitirdi: AİHM’de devam eden süreç nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın Perinçek bizim kahramanımızdır!'

 

Bu ödülün, hele de ABD’de sürekli ateş altında yaşayan vatandaşlarımız açısından ne anlama geldiğini bilmem anlatmaya gerek var mı?

 

Ermeni teröründe yitirilen şehit diplomatlar için bir dakikalık saygı duruşundan sonra ödülü almak için sahneye çıktım ve yine bir konuşma yaptım. Washington Plaza Oteli’nin büyük salonunundaki konuşmam sık sık 'Mustafa Kemal’in askerleriyiz!' sloganlarıyla ve gözyaşlarıyla kesildi. Konuşmamın sonunda onlara vatanlarını bağımsız, milletlerini birlik ve bütünlük içinde tutma mücadelesine devam edeceğimize söz verdim.

 

Önümüzde zor günler var. Türkiye’nin başaracağından hiç kuşkum yok. Onun için de doğru yerde durmanın ve değerlendirme yapmak her zamankinden çok önemlidir."