Şule Perinçek: Denizlerimizdeki üretimi canlandıracağız

Vatan Partisi İstanbul birinci bölge adayları Şule Perinçek, Günizi Dizdar ve Hakan Ekiz, Anadolu Feneri köyünde balıkçıları ziyaret etti

Tarih:

Vatan Partisi İstanbul birinci bölge adayları Şule Perinçek, Günizi Dizdar ve Hakan Ekiz, Anadolu Feneri köyünde balıkçıları ziyaret etti. Perinçek balıkçılara, 'Denizlerimizdeki üretimi canlandıracağız' sözü verdi

 

Vatan Partisi İstanbul 1. Bölge Milletvekili Adayları Şule Perinçek, Günizi Dizdar ve Hakan Ekiz, Beykoz’daki Anadolu Feneri köyünde balıkçılarla ve köy muhtarıyla bir araya geldi.

 

 

‘İTHAL BALIK OLMASA RESTORANLAR İFLAS EDER’


Balıkçıların sorunlarını dinleyen parti heyetine bir balıkçı,“80’lere kadar biz haftada 3 gün balık ihraç ediyorduk. Yılın her ayında avlanabilen İstavriti Yunanistan’dan ithal ediyoruz artık. İthal balık olmasa restoranların çoğu iflas eder. Balığın yavrusunu tutmamamız lazım. Eskiden 9mm’idi hamsi ağının gözü şimdi 6mm’ye düştü. Sen balığın yavrusunu tutarsan biz çocuklarımıza ne vereceğiz? Resimde gösteririz ancak. Balıkçıların birbirlerine karşı çok dürüst olması lazım.”

 

 

‘KÜRESEL ISINMA YOK, KÜRESEL KİRLİLİK VAR’


“Küresel ısınma diyorlar ya? Küresel ısınma yok, küresel kirlilik var. Denizde Temmuz ayında Gündoğusu rüzgarı eser, yine esiyor; Ağustos ayında karayel eser, yine esiyor. Mart ayında duman basar yine basıyor. Ama bilinçsiz yapılaşmanın atıklarını olduğu gibi denize atıyorlar, deniz feci şekilde kirlenmiş vaziyette. Denizin dibi balçık olmuş vaziyette, Marmara denizi bitmiş vaziyette.”

 

 

‘30’LARDA DÜNYA BATARKEN ÜRETEN TÜRKİYE AYAKLARININ ÜZERİNDEYDİ’


Balıkçıların anlattıklarını not eden Vatan Partisi İstanbul 1. Bölge Milletvekili adayı ve Genel Başkan Yardımcısı Şule Perinçek, “1930’larda dünyada 29 Buhranı var, insanlar intihar ediyorken Türkiye ayaklarının üzerinde duran bir ülke. O zaman Türkiye’ye gelen yabancı ekonomistler, her şey batıyor da Türkler nasıl çıkıyor diye merak ediyor. Çünkü o zaman fabrikalar kuruluyor, köylüye üret deniyor. 80’lere kadar Türkiye kendi kendine yetebilen 7-8 ülkeden biriydi. Bize ‘sen üretme, biz dışarıdan daha ucuza alıyoruz’ dediler. Ben kendi köylümü, kendi sanayicimi, kendi balıkçımı neyle çevireceğim? ‘Aman bana biraz borç ver’ olur mu? Borçlanma ekonomisinin getirdiği şey ne oldu? KİT’lerimizi sattılar, fabrikalarımızı sattılar. Üretemez olduk. Artık borcun borçla çevrilmesi bitti. Üreticilerin hükümetini hep birlikte kuracağız. Sadece tarlalarımızda, fabrikalarımızda değil denizlerimizdeki üretimi de canlandıracağız. 25 Haziran’da balıkçımız, işçimiz, çiftçimiz, sanayicimizle birlikte Ankara’ya gideceğiz.” ifadelerini kullandı.