PKK'yı Meclis'e Sokmak Türkiye'ye İhanettir

Genel Başkanımız Doğu Perinçek'in katılımıyla Trabzon mitingimizi gerçekleştirdik.

Tarih:

Trabzon mitingimizi gerçekleştirdik. Mitinge Genel Başkanımız Doğu Perinçek ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik E. Bakanı Yaşar Okuyan katıldı. Büyük bir coşkunun hakim olduğu alanda sık sık sloganlar atıldı, marşlar söylendi. Vatan Partisi Trabzon 1. Sıra milletvekili adayı İnci Güngör “Ben Sümele’nin kızıyım, Trabzon’da ilk sıra adayı olan tek kadınım. Sizden kendime değil Vatan Partisi’ne oy istiyorum” dedi. Güngör’ün ardında Trabzon milletvekili adayları kürsüye çıkarak Trabzonluları selamladı. Miting alanının çevresinin barikatlarla çevrilmesi dikkat çekti. Çok sayıda yurttaş barikatların arkasından mitingi izledi. Konuşmasında barikatlara değinen Perinçek; “Görüyoruz yüzlerce yurttaşımız orada, barikatların arkasında bizleri dinliyor. Onlara da söz veriyoruz, Türkiye’yi barikatlardan kurtaracağız.” dedi. Trabzonluları devrimci, aydın şehrin insanlar, Milli Mücadele’yi başlatanların torunları diye seslenen Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek’in konuşması şöyle:

 

         KEMAL DERVİŞ

         HACİZ MEMURUDUR

Türkiye büyük bir kararın eşiğinde. Tarihte büyük kararlar, sistemler çöktüğü zamanlar alınır. Bir sistem çarkları çeviremiyorsa, insanlar evlerine ekmek götürmekte zorlanıyorsa, pazardan küskün dönüyorsa, çocuğuna şeker getiremiyorsa toplumlar yeni bir karar verme ihtiyacı içine girerler. Tayyip Erdoğanların sistemi bitmiştir. Tayyip Erdoğanların borçlanma, dilenme sistemi yürümüyor. Bunlar bir ekonomi kurdular, ekonomilerinin tek bir özelliği var, bakın Maliye Bakanları’na, Başbakanları’na tek yaptıkları gidip borç dilenmek. Şimdi onun sonuna geldik. Uluslararası bankaların haciz memuru Kemal Derviş’i Türkiye’ye yolladılar. Çarkı çeviremiyorlar. Amerika, Türkiye’yi Tayyip Erdoğanlarla yönetmiyor. İkinci bir iktidar ortağı koymak lazım diyor. Amerika merkezli mafya tarikat rejiminin, bizi yoksulluğa mahkum eden sistemin hükümet formülü; AKP-CHP hükümeti hazırlanıyor. Artık bu Millet bu sisteme isyan ediyor. Bursa’da, Reno’da,Mako’da, Tofaş’ta işçiler ayağa kalktı. Bu insanları AKP CHP hükümeti formülüyle denetim altında tutmak istiyorlar.

 

TÜRK MİLLETİ’NE

SAVAŞ İLAN EDİYORLAR

Amerika Türkiye’ye yeni bir Anayasa yapmak istiyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin Ortadoğu’daki hedeflerine hizmet eden bir bölünme Anayasası yapma görevi verildi. Türk Milleti’ni Anayasa’dan çıkaracağız diyorlar. Kılıçdaroğlu da Türk etnik bir tarif, vatandaşlıktan bahsedeceğiz diyor. Ama neyin vatandaşı? Türk Milleti’ne savaş ilan ediyorlar. AKP, CHP, Tayyip Erdoğan, Davutoğlu,Kılıçdaroğlu Türk Milleti’ni Anayasa’dan çıkaracağız diyerek, Türk Milleti’ne savaş ilan ediyorlar. Türk Milleti’ni Anayasa’dan çıkarmak ne demek? O zaman Millet olmayacağız, şu cemaat bu tarikat diye ayıracaklar bizi. Yugoslovya’yı hatırlayın; hepimiz Yugoslavız diyorlardı, Amerika dedi ki; siz Hırvatsınız, Arnavutsunuz, Makedonsunuz... Kaç yüz bin insanın kanının döküldüğü bir fitne karıştırdı. Amerika Irak’ta 1,5 milyon insanın kanına girdi. Suriye’ye terör ihraç etti, 200 binin üstünde kardeşimiz canını verdi. Bir Millet’i Anayasa’dan çıkardığın zaman, o milleti etnik gruplara, mezheplere böldüğünüz zaman Ortadoğu coğrafyasında manzara meydanda. Onun için Türk Milleti’ni Anayasa’dan çıkaracağım demek, size savaş ilan etmek demektir.

 

ÖZERKLİK KÜRT’E

‘SEN BİZDEN DEĞİLSİN’ DEMEKTİR

Yeni Anayasa’da özerklik vereceğiz diyorlar. Kılıçdaroğlu da Erdoğan da Davutoğlu da söylüyor. Türk Millleti’ni Anayasa’dan silmek isteyenler özerklikte de birleşiyor. Amerikan planında birleşiyorlar. Bunlar Kürdümüze; sen bizden değilsin, farklısın, ayrısın diyorlar. Özerklik Kürt’e verilen bir ayrıcalık değil kötülüktür.

Bir fesat hükümeti kurmaya hazırlanıyorlar. AKP-CHP bir fitne hükümeti kurmaya hazırlanıyorlar. Türk Milleti’ni Anayasa’dan çıkarmanın başka anlamı yok, Bunların ekonomik programı Kemal Derviş programı. Çarşılara kesat gelecek, işçi eve aç gelecek. Bu bunalımdan iki türlü çıkılır. Ya krizi orta gelirlinin sırtına yüklersin, ya sıcak para komisyoncusunun, dolar ve borsa vurguncusunun gelirlerine el koyarak bu dönemden çıkarsın. Bunlar tabi sıcak para diktatörlerinin partileri, ABD güdümündeki partiler. Seçim beyannamelerine bakmayın, Kemal Derviş’i getiriyorum demek senin emekçi gelirini aşağı çekeceğim, çiftçi bu milletin sırtında kambur, fındık fiyatları aşağı çekilecek, çay üretmeyeceksin dışardan alacaksın demektir.

 

         HDP PKK’NIN YASAL KOLUDUR

         AKP-CHP Hükümeti kurup kucağına da PKK’yı verecekler. PKK’ya şimdi yeni bir maske buldular: HDP. HDP, PKK’nın yasal koludur. Şimdi sistemin merkezindeki güçler elbirliği ile PKK reklamı yapıyorlar. Peki PKK ne yapıyor?

         PKK eli silahlı bir terör örgütü. Türkiye’yi böleceğim diyor. Yüksekova’da PKK ferman buyurmuş, orada Türk bayrağı açılmazmış. Kaymakamlar, valilerde bize polis gönderip “Türk bayrağı açacakmısınız?” diye soruyorlar. Türk Bayrağı açmaz olur mu Vatan Partisi! Türk bayrağının olduğu yerde kardeşlik var, birlik var, dirlik var. Türk bayrağını çekerseniz ne olur orada? İnsanların can güvenliği kalmaz, PKK istediğini sorguya çeker, istediğini vurur. Kepenkleri kapattırır yolları keser. Eğer Türk bayrağını çekerseniz Türkiye’nin her yerinde fitne olur, fesat olur, kardeş kardeşi vurur.

 

         EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ

         Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz. PKK devlet kuramaz. Öyle bir tecrübesi ve hukuku yok. Kendi halkına karşı zorba. Biz dün Tük bayrağı ile mitinginizi yaptık. Ardından birinci adayımızın kafasına tabanca dayayıp istifa ettirdiler. Şimdi bu PKK ile Türkiye’yi yönetecekler. Terör örgütünü Meclis’e sokmak Türkiye’nin geleceği için en büyük cinayettir.

 

         VATAN PARTİSİ YÜKSEKOVA’DAKİ

         KARDEŞLERİMİZDEN VAZGEÇMİYOR

         CHP öyle bir hale geldi ki kendilerine oy toplamak yerine PKK ya oy topluyorlar. AKP, zaten PKK’nın suç ortağı. Hakkari’de, Bitlis’te, Muş’ta devlet otoritesini kaldırdılar. Bizim ise çözümümüz var: Terörün kökünü kazıyacağız. Kandil’e beyaz bayrak çektireceğiz. Hiçbir parti gidemiyor oraya ama Vatan Partisi gidiyor. Vatan Partisi oradaki kardeşlerimizden vazgeçmiyor. O kardeşlerimiz PKK’yı istemiyor. O kardeşlerimizi örgütlüyoruz. Onun için PKK bizden korkuyor. Onun için AKP bizden çok korkuyor. O yüzden şehrin 10 kilometre dışında gelin miting yapın diyor.

 

         KANDİL’E BEYAZ BAYRAK ÇEKTİRECEĞİZ

         Devlet yaptırım gücü kullanacak, korkmayacak. Orada kimse kepenk kapattıramayacak, kimse çarşıları yakamayacak. Vatan Partisi yönetiminde Hakkari’den Edirne’ye kadar halka dayana güçlü devlet olacak.

         Irak, İran ve Mısır ile görüştük, anlaştık. Yobaz ve bölücü terör örgütlerini bölgede temizleyeceğiz. Bölge ülkeleri birleştiğimiz zaman Kandil’e beyaz bayrak çektireceğiz. Silahlarını yere atacaklar, göreceksiniz. Bu bölge ülkeleri ile yaptığımız görüşmeler yalnız terörü bitirmek için değil aynı zamanda ekonomik işbirliği yapacağız.

 

         BU VATANI KİMSE BİZE

         MASA BAŞINDA TESLİM ETMEDİ

         Genel Başkan Yardımcımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eski Bakanı Yaşar Okuyan da bir konuşma yaparak Vatan Partisi’nin geçtiğimiz gün Yüksekova’da yaptığı mitingin önemini anlattı. Okuyan’ın açıklamaları şöyle:

         Bugün Türkiye’miz, Cumhuriyet tarihinin en zor, en karanlık döneminde seçimlere gidiyor. Bugün vatan toprakları üzerinde yabancı istihbarat servisleri cirit atıyor. Türkiye’yi bölmek isteyenler eylemlerini her gün artırıyorlar. Bu vatanı kimse bize masa başında teslim etmedi. Biz bedel ödedik. Bu mübarek toprakların üzerinde bunu bilerek yaşıyoruz.

 

         HER TÜRLÜ ENGELLEMEYE RAĞMEN

         YÜKSEKOVA’DA BAYRAĞIMIZI DALGALANDIRDIK

         Hakkari Türkiye’de değil mi? Yüksekova Türk topraklarının üzerinde değil mi? Mevcut iktidar oraları terk etmiş. Düşünün, seçimlere giderken Vatan Partisi olarak miting iznini İlçe Seçim Kurulu’ndan alıyoruz. Mitinge 10 gün kala Yüksekova’da iktidarın tayin ettiği kaymakam efendi,“bu mitingden vazgeçin”diyor. Düşünebiliyor musunuz, Türk toprakları üzerinde bir ilçede miting yapmak için devletin oraya tayin ettiği kaymakam,“sizin güvenliğinizi sağlayamayız” diyor. PKK’nın tehditleri karşısında bunu söylüyor. Üzerine yürüdük ve biz Yüksekova’da mitingi yapacağız dedik. Busefer oyun içinde oyunlar.  Yüksekova ile Edirne’yi buluşturma mitingi için 3 tane uçak kiraladık. Ertesi gün bir teknik zaruretten dolayı uçakları veremiyoruz diye yazı geldi. Bütün bunlara rağmen o mübarek topraklarda, Türk Milleti’nin topraklarında bayrağımızı dalgalandırdık.

 

         TÜRK BAYRAĞI AÇMAK İÇİN

         EMNİYETTEN İZİN ALMAYIZ

         Bir polis memuru kardeşim geliyor ve diyor ki: “Efendim siz miting yapacaksınız ama Türk bayraklarını açacak mısınız?”diye soruyor. Böyle şerefsizlik olur mu? Türk bayrağını açmak için emniyetten mi izin alacağız? Bu polisin suçu değil, ona emri veren Ankara’daki iktidar.

         Halk gelmesin diye barikatlar kurulmuş, miting alanı ilçe dışına alınmış, buna rağmen gittik ve milletimize oradan seslendik. Türkiye’nin getirildiği noktaya bakın. Biz bu toprakları dört tane çakala bırakacak kadar şerefsiz değiliz. Benim ecdadımın kanıyla sulanmış bu topraklarda başka devlet kuracaklarmış. Sıkıysa kursunlar. Biz bu filmleri 90 sene öncede gördük. Her şey bitti denildiği anda bir Mustafa Kemal çıktı. Bandırma Vapuru’na bindiğinde yanında kimse yoktu ama millete olan inancı vardı. Söz konusu olan vatansa gerisi teferruattır. 

        

         BARAJLAR KAFIMIZDA

        Trabzon milletvekili adayımız Şehir Plancısı İnci Güngör yaptığı konuşmada barajları tanımadıklarını belirterek Trabzon’daki %17 tepkili oya talip olduklarını belirtti. Güngör’ün açıklamaları şöyle:

         Bir Cumhuriyet kadını ve Mustafa Kemal’in askeri olarak karşınızdayım. 1968 kuşağının bir neferi olarak karşınızdayım. Ben “kız çocuğunun okumasına gerek yok” denilen bir evde büyüdüm. Direndim ve okuma mücadelemi kazandım. Benim bu vatana borcum var. Ben baraj tanımıyorum. Barajlar kafamızda. Trabzon’da mevcut sisteme tepkili %17 oy var. Bunların Vatan Partisi’nde birleşeceğine inanıyorum.