Karar yok! Soykırım yok!

İstanbul Gedik Üniversitesi’nin düzenlediği ‘Emperyalizm ve Ermeni Politikası’ konferansında 1915 Olayları masaya yatırıldı

Tarih:

İstanbul Gedik Üniversitesi tarafından ‘Emperyalizm ve Ermeni Politikası’ adlı konferans düzenledi. Konferansta konuşan Genel Başkanımız Doğu Perinçek, AİHM’nin İsviçre-Perinçek davasının kazanımlarını anlattı. Barış Doster de ‘Biz yığınakta yanlış yaptık. Sratejiik hedeflerimizi yanlış koyduk’ diyerek Perinçek’in bu stratejik hatayı düzelttiğini kaydetti.

 

Dokuz saat süren konferansa Gedik Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hülya Gedik, İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Utlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nde Perinçek İsviçre Davası’nda alınan kararların Türkiye’ye kazanım sağlayan Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Prof.Dr. Berin Ergin, Dr. Orhan Çekiç, Prof. Dr. Barış Özdal, Prof. Dr. Adnan Şişman, Doç. Dr. Barış Doster’in yanı sıra, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan gibi alanında uzman akademisyenler, basın mensupları ve öğrenciler katıldı.

 

 

‘BASKI UNSURU’

 

Rektör Prof. Dr. Zafer Utlu, “Ermeni sorunu, sürekli olarak Avrupa ülkeleri tarafından üzerimize baskı unsuru olarak oluşturulmaktadır. Avrupa’nın öne sürmüş olduğu önergeleri ortadan kaldıran ve kaldırtma başarısını gösteren politikacıların aramızda olması bize güç katmıştır” dedi. Konferansta AİHM’in verdiği Perinçek kararlarının Türkiye’ye kazandırdığı mevziler üzerine konuşan Perinçek, şunları kaydetti: “‘Perinçek-İsviçre Davası’ diye anılan yargılamadaki 17 Aralık 2013 günlü kararı ve AİHM Büyük Dairesi’nin 15 Ekim 2015 günlü kararı uluslararası alanda yankılandı. Danimarka Meclisi, 1915 olaylarında Ermeni soykırımı yapıldığına ilişkin önergeyi reddetti. Bunun gerekçesi önemli: AİHM’nin Perinçek-İsviçre Davasında aldığı kararlarda, parlamentoların ve hükümetlerin soykırım konusunda hüküm vermeye yetkili olmadığına karar verilmişti. Ancak ne yazık ki, Türkiye’mizde bu kararın bize kazandırdığı mevzi yeterince bilinmiyor. Çünkü AİHM’nin Perinçek-İsviçre Davasında verdiği kararlar yeterince incelenmedi ve daha önemlisi elde edilen hukukî ve siyasî mevziler saptanmadı.”

 

Perinçek şöyle devam etti: “Suç tanımsız olamaz. Soykırım 1948’de BM tarafından tanımlanmıştır. 1948’den önce gerçekleşen olaylar soykırımla suçlanamaz. Devletler soykırımla suçlanamaz sadece bireyler suçlanabilir. Zamanın Ermenistan bakanlarının mahkemeye başvurmarı sayesinde mahkeme sözde ‘Ermeni Soykırımı’ hakkında bir karara vardı ve bu bir soykırım değildir dendi. 11 yıllık mücadele sonunda Avrupa’da kabul edilen şudur: Ermeni soykırımı suçunun işlendiği konusunda yetkili mahkeme kararı yok. Bu nedenle ‘Ermeni soykırımı’ yok. Mahkeme kararı yok, öyleyse Ermeni soykırımı yok.”

 

Konunun hem akademik hem ideolojik anlamda önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Barış Doster şunları kaydetti: “Biz yığınakta yanlış yaptık. Perinçek’in akademik, sosyal ve hukuki çalışmalarına kadar bizim tek politikamız Türk’ün Türk’e propagandası şeklindeydi. Sürekli ‘burada kemikler çıktı bunlar Türk kemikleri o zaman onlar da bizi öldürmüş’ şeklinde açıklamalar yapılıyor. Bu konular böyle çözülemez doğru siyasetle çözülebilir. Doğru strateji ‘kamu diplomasisi’ kullanmaktır. Türkiye yumuşak gücü ile diğer ülke kamularını etkilemelidir.”