"En Büyük Görev Sendikalara Düşüyor"

Genel Başkan Yardımcımız Yıldırım Koç, özel istihdam bürolarıyla ilgili konuştu.

Tarih:

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda kabul edilerek önümüzdeki günlerde Meclis’te görüşülmesi beklenen özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesini öngören yasa tasarısına karşı Genel Başkan Yardımcımız Yıldırım Koç'tan sendikalara çağrı geldi. Genel Başkan Yardımcımız, İşçi-Sendika Bürosu Başkanımız Yıldırım Koç, “En büyük görev sendikalara düşüyor. Geniş katılımlı ve kararlı mitingler, yürüyüşler, eylemler düzenlenmeli” dedi. Aydınlık’ın sorularını yanıtlayan Koç, kiralık işçilik konusunda acil önlem alınması gerektiğine dikkat çekti.


■Vatan Partisi’nin kiralık işçilik konusundaki görüşleri nedir?


Kapitalist düzende işçi işgücünü sermayedara satar. Üretim araçları mülkiyetine sahip olan sermayedar, işçinin çalışarak yarattığı değere sahip olur. Birçoğumuzun karşı çıktığı bu ilişkide yine de belirli bir düzen vardır. İşçinin patronuna karşı örgütlenmesi ve haklarını koruma ve geliştirme amacıyla mücadele etmesi mümkündür. Yürürlükteki kanunda kiralık işçilik uygulaması sınırlı bir biçimde zaten var. Meclis’te görüşülen tasarı kanunlaşırsa, kiralık işçilikte işçinin patronu, kendisi üretimde bulunmayan, tek işi işçi kiralamak olan bir özel istihdam bürosu olacak. Böyle bir düzenlemede işçilerin sendikalaşma, toplu pazarlık ve grev haklarını kullanabilmesi hemen hemen olanaksızdır.


‘İŞÇİLERE KARŞI BİR TEHDİT ARACI’


Ayrıca patronların elindeki işçi kiralama yetkisi, mevcut işçilere karşı bir tehdit aracı olarak kullanılıyor. Haklarını koruyan ve geliştirmeye çalışan işçilere, “sizi işten çıkarır, yerinize kiralık işçi getiririm” deniyor. Günümüzde taşeron işçiliği yaygın. Ancak taşeron işçilerinin kanunda çok önemli hakları var. Bu hakları öğreniyorlar ve mahkemeye başvurarak önemli miktarda toplu para alıyorlar. Kiralık işçilikle taşeron işçilerinin hakları da ortadan kaldırılacak; patronlar, kanundışı biçimde taşeron eliyle işçi temin etmek yerine, kanuna uygun biçimde doğrudan işçi kiralayacaklar.


■ Meclis’te görüşülen kanun tasarısı bu açı- dan hangi yeniliği getiriyor?


Türkiye’de 13 yıldır kiralık işçilik uygulaması var. Vatan Partisi bu uygulamaya karşı çıktı; karşı çıkmayı kararlı bir biçimde sürdürüyor. Ancak ne yazık ki işçilerin ve hatta sendikacıların çoğu bu uygulamanın yeni farkına vardı. Aydınlık’ın bu konudaki yayınlarının bu açıdan büyük yararı oldu. Gündemdeki tasarıda öngörülen düzenlemede, tek işi işçi kiralamak olan özel istihdam büroları kurulacak. İşçi simsarlığı kurumsallaştırılacak. İşsizler, bir özel istihdam bürosu ile bir iş sözleşmesi veya hizmet akdi yapacak ve kiralanmayı bekleyecek.


■ Türkiye’de sendikalar bu saldırıyı nasıl engelleyebilir?


Sendikalar önce bu saldırının ne anlama geldiğini iyi anlamalı. Sonra da bunu üye kitlesine ve sendika üyesi olmayan milyonlarca işçiye anlatmalı. Mevcut hakları korumanın ve yeni hak almanın çok zorlaştığı kriz koşullarında yaşıyoruz. Özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi veren düzenleme, birkaç kişinin aklına gelmiş bir yenilik değil, uluslararası ve yerli sermayedar sınıfların yıllardır hazırladığı bir girişim. Karşınızdaki gücü küçümserseniz, mücadelede yenilirsiniz. Kiralık işçiliği iyice yaygınlaştıracak bu girişimi önlemenin yolunu işçi sınıfının tarihi gösteriyor. Böyle girişimler ancak yüzbinlerce işçinin katıldığı meşru ve demokratik eylemlerle geriletilebilir. Bunun için de işçi sınıfının en geniş kesimlerinin bu konuda bilgilendirilmesi gerekir. Bu konuda en büyük görev de sendikalara düşüyor.


■ Vatan Partisi olarak sendikacılara bir çağrınız var mı?


Sendikacılar, 2003 yılından beri yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanununun 7. maddesinde düzenlenen kiralık işçilik uygulamasına da karşı çıkmalı. Meclis’teki tasarıya karşı çıkılırken, mevcut düzenleme gözardı ediliyorsa, büyük hata yapılıyor demektir. İmza kampanyası ve birkaç bin kişinin katıldığı kitlesel basın açıklamalarının bu saldırıyı geri püskürtmede yeterli olması mümkün değil. Çok daha geniş katılımlı ve kararlı mitingler, yürüyüşler, eylemler düzenlenmeli. Yüzbinlerce işçinin bu meşru ve demokratik eylemlere katılmasının sağlanması ise yalnızca üyelerin değil, sendikasız milyonlarca işçinin bu konuda bilgilendirilmesinden geçiyor. Bunları yaparlarsa başarılı olurlar. Saldırının önemini kavramazlar ve gereğini yapmazlarsa, yenilirler. Vatan Partisi, bu ve benzeri konularda sendikaların ihtiyaç duyduğu bilgiyi ve tecrübeyi sendikalara aktarmaya hazırdır.