Emek Mücadelesi Vatan'da Verilir

Denizli İl Başkanlığımız, Vatan ve Emek Kurultayı gerçekleştirdi.

Tarih:

Denizli İl Başkanlığımız, işçilere, işsizlere, emeklilere dönük çözümlerini anlatmak ve Denizli’de sanayinin, emek mücadelesinin son durumunu emekçiyle konuşmak için Emek ve Vatan Kurultayı gerçekleştirdi. Toplantıya çok sayıda tekstil işçisi, metal işçisi ve köylü katıldı.

 

85 İŞÇİ VATAN’A KATILDI

Denizli İl Başkanlığımızın, Esnaf Sarayında yaptığı Vatan ve Emek Kurultayı’na damgasını Parti üyemiz olan işçiler vurdu. Kurultay’da 85 işçi Partimize katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan kurultayın açılış konuşmasını Denizli İl Başkanımız İbrahim Kasapoğlu yaptı. Kasapoğlu konuşmasında, “Bu salonda büyük Tekel direnişi başta olmak üzere emek eylemlerine önderlik etmiş birçok arkadaş var. Şu ana kadar yapılan grevler, büyük eylemler gelip bir kayaya dayanmıştır. Emek mücadelesi salt çalışma koşulları üzerine kurulduğunda eksik kalır. Emek mücadelesi ile vatan mücadelesi birbirinden ayrı düşünülemez. Ekonomi politikalarının başını tutan siyasi iktidardır. Çözüm de suyun başını tutmaktır. İktidarda emekçiler olmazsa, üreten milli sanayici olmazsa kalıcı çözümler çıkmaz” ifadelerine yer verdi.

 

EMEK MÜCADELESİ

VATAN MÜCADELESİ İLE YAN YANADIR

Tekel işçi önderi Cengiz Çerçil ise, “Tekel eylemleri sırasında hep bu sloganı attık: ‘Tekel Vatandır Vatan Satılmaz’. İşte şimdi direnişte öğrendiklerimizin gereğini yapıyoruz ve Vatan saflarında birleşiyoruz. Tüm işçi arkadaşlarımı da buraya davet ediyorum” dedi.

Kurultayın diğer konuşmacısı tekstil işçisi Mustafa Koçak ise, “Özellikle 12 Eylül’ün ardından gelen özelleştirme furyası, devletsizleştirme politikaları en çok emekçiyi vurmuştur. O yüzden örgütlenmeye en çok işçinin ihtiyacı vardır. 7 Haziran öncesi bize 2 program sunuluyor; biri Vatan Partisi’nin savunduğu üretimin, birleşmenin programı diğeri borçlandırma programı, bölünme programı” dedi.

Denizli’de işçilerin örgütlülüğünü değerlendiren Denizli Tüm İşçi Derneği Başkanı Halis Özkan, “Tekstilde çalışan işçilerden toplu sözleşme yapabilecek bir işçi bile bırakmadılar. Biz de işçilerimize bir kapı açmak için Denizli İşçi Derneği’ni kurduk” dedi.

 

İŞÇİ SINIFINA 100 MADDEDE KURTULUŞ REÇETESİ

İşçi Sendika Bürosu üyemiz Mehmet Akkaya ise hazırladıkları 100 maddelik kurtuluş reçetesinin öne çıkan başlıklarını sunduğu konuşmasında diğer partilerin ekonomi programlarını da değerlendirdi. Akkaya konuşmasında, “Bugün ekonomi politikalarını değerlendirirken kıstas alacağımız en önemli konu özelleştirmedir. Bu ekonomik programın sonucu 1980 yılında 78 adet olan yabancı şirketin 2014 Haziran ayı rakamlarına göre 39bine çıkmasıdır. Özelleştirme sadece işçi sınıfına değil milli sermayeye, kamu ekonomisine de düşmandır. Milli devletimize, Cumhuriyet’e düşmandır. Özelleştirmeye karşı çıkmadan Cumhuriyet’e de sahip çıkılamaz. Bugün iktidar da muhalefet de özelleştirme programını savunmaktadır. Köle pazarı gibi işçi kiralayan Özel İstihdam Büroları Derneği’nin kurucuları arasında CHP Ankara milletvekili adayı Aylin Nazlıkaya da bulunmaktadır. Muhalefet partilerinin yönettiği belediyelerde de taşeron işçi çalıştırılmaktadır. Özetle tablo şudur: bir tarafta iktidarıyla muhalefetiyle emek karşıtı cephe, diğer tarafta Türkiye’nin birikimine yaslanan bir vatan ve emek cephesi yani Vatan Partisi vardır” ifadelerine yer verdi.

 

 HASAN KORKMAZCAN;

‘GÜMRÜK BİRLİĞİ’NDEN ÇIKACAĞIZ’

Kurultayın son konuşmasını ise Genel Başkan Yardımcımız ve Denizli 1. sıra milletvekili adayımız Hasan Korkmazcan yaptı. 4 dönem Denizli milletvekilliği, TBMM Başkanvekilliği, Sümerbank Hukuk Başhukuk müşavirliği ve yönetim kurulu başkanvekilliği gibi birçok görevde bulunan Korkmazcan’ın konuşması ise büyük bir ilgiyle izlendi. Korkmazcan’ın konuşmasında öne çıkan vurgu ise emperyalizm oldu: “Kıbrıs’ta EOKA, ASALA, PKK ile yapılan emperyalist saldırıların bir ayağı da Türkiye ekonomisini bağımlı hale getirme programıdır. Üretimi bitirme ve ekonomiden devleti tasfiye etme programı 12 Mart ve 12 Eylül sopalarıyla dayatılmıştı. Afyon ekimi ile başlayan yasaklar pancar ile tütün ile devam etti. Şimdi saman ithal eder hale geldik. 12 Eylül’le dayattıkları özelleştirme furyasının devam ettiricisi ise Kemal Derviş oldu. ‘Çözüm’ diye getirilen Kemal Derviş’in paketinden ‘Türkiye Cumhuriyeti kamu eliyle yatırım yapmayacak’ çıktı. Bunun sonucunda vardığımız yer milli varlıklarımızın %70’inin yabancıların eline geçmiş olmasıdır. Türkiye’ye dayattıkları bu programın artık sürdürülme şansı kalmamıştır. Kullanmaya çalıştıkları yeni sopa ise CHP’de Kemal Derviş, MHP’de Durmuş Yılmaz’dır. Vatan Partisi bölgede komşularımız başta olmak üzere dost ülkerlerle geliştirdiği ilişkilerle, birikimiyle bu sorunları çözecektir. Gümrük Birliği’nden çıkılacak ürünümüzün değeri artacak. Avrupa Birliği kapısına bağlanmaya son vereceğiz” diyen Korkmazcan konuşmasını “Vatan Partisi meclise girdiğinde Kaçak Saray’da oturanlar eşyalarını toplamaya başlayacaklar” diye bitirdi.

 

1 MAYIS’TA EMEKÇİLER VATAN KORTEJİNDE

Konuşmaların ardından üye olan işçilere Denizli milletvekili adaylarımız tarafından rozetleri takıldı. Kurultayın sonunda ise 1 Mayıs’ta başta tekstil işçileri, metal işçileri olmak üzere, Denizli’nin köylüleri, memuru, sanayicisi, esnafı, kadınları ve gençlerinden oluşan Vatan Korteji oluşturma kararı alındı.