Genel Başkanımız Doğu Perinçek Bursa'da Ender Çay Bahçesinde Bursalılarla ve Partililerle buluştu.
Büyük coşku ile karşılanan Genel Başkanımız Doğu Perinçek konuşmasına, salonda toplanan kalabalığın geçmiş bayramını kutlayarak başladı. Türkiye büyük Bayramlara gidiyor, 70 yılı geçen Atlantik sisteminin zincirlerini kırıyor. Kutladığımız olay budur. Şu anda Mehmetciğimiz ,Suriye’nin Kuzeyin de ABD’nin işgal ettiği alanlarda harekat yapıyor. Yüreklerimiz onlarla beraber Mehmetciğimize selam yolluyor, yürekten geçmiş bayramlarını kutluyoruz,diyerek başladı.
1945 ikinci Dünya Savaşı sonu Küçük Amerika süreci başladı .ABD sözde en itibarlı ülke idi o dönem. Alman faşitleri yenilmiş , ABD demokrasi kahramanı, ABD yeni emperyalist. Dünyanın yeni belası. O koşullarda Türkiye’de Atatürk Devriminden vazgeçen bir program ortaya kondu.
Küçük Amerika olma programı, 1945 yılında CHP yönetiminin genç bakanı Nihat Erim Türkiyeyi Küçük Amerika yapacağız dedi. 1945 de Celal Bayar iktidarı ile Küçük Amerika programına devam kararı var. Kararda ,Amerika var . Türkiye yok. Amerika’nın da küçüğü var. 20 yüzyılda koskoca devrim yapmış, Asya Devrimlerinin öncülerinden olmuş Türkiye de , Atatürk ün o Cumhuriyetçilik Halkçılık ,Milliyetçilik, Laiklik, Devletçilik, Devrimcilik ilkelerini bırakıp Küçük Amerika olacağız dediler. Bağımsız, Halkçı Devrimci o programı bıraktılar.
Onun sonunda geldiğimiz yer Vatanın bölünmesi, ekonominin borca batması. İki madde. Türkiye Küçük Amerika yolunda ilerledi ilerledi. 1980'lerde Özal’ın dünya ekonomisi ile bütünleşiyoruz programı çerçevesinde Küçük Amerika programının azgın atağında Küçük Amerika olma hayali ile pencereleri açacağız ,kapıları açacağız diyerek sonunda Türkiye borca battı. Samanı ,eti, pamuğu dışarıdan alan bir ülke olduk.
Küçük ve orta sanayimiz vardı. Bursa, Denizli, Kayseri ,Malatya gördük ki o küçük ve orta ölçekli sanayii de dünya tekellerinin ayakları altına serildi. Orada da büyük bir yıkım yaşandı.
Uygulanan Tarım politikaları ile köylü üretemez hale geldi. Dışarıdan alınan mallarla Türkiye borca battı.
2014 yılında bu süreç bitti. Silivri Duvarlarının yıkılması ile birlikte. Türkiye yeniden Atatürk Devrimi rotasına girmenin sancılarını yaşıyor. 2014 e kadar o Silivri Duvarlarını kim örmüştü. ABD ,FETÖ,Tayyip Erdoğanlar,Abdullah Güller, Fetullah hocalar.
Türkiye yi duvarların içine attılar.,Türkiye yi bölmek için, Türk Silahlı Kuvvetlerinin komutanlarını ,Vatan Partisi yöneticilerini Türkiye’nin birliğini bütünlüğünü savunanların siyasi merkezini hapsetmişlerdi. Plan neydi? Küçük Amerika’nın sonunda küçücük Küçücük parçalara bölünen , beylikler, prenslikler yaratmak.
Öyle bir Türkiye yok artık. O tablodan Türkiye zincirlerini kırarak çıkmaya başladı.
Silivri Duvarları yıkıldı. Fetullah Terör Örgütünün üzerine yürünüyor. Bizim Kaldığımız Silivri Zindanlarında şimdi Fetullah Terör Örgütünün liderleri, bizi tutuklayan hakimler ,savcılar, Fetullah polisleri yatıyor. Onların Türk Ordusu içinde kurdukları, Gladyo yatıyor.
Oradan Atatürk Devrim ve ilkelerini savunanlar çıktı. Şimdi ise oraya Atatürk Devrimini yıkmaya teşebbüs edenler girmeye başladı. Arkasından ,Adliye de ,yargı da temizlik yapıldı. Ardından ABD ,Türkiye de ki kuvvetlerini korumak için özellikle PKK yı korumak için, 24 Temmuzda PKK'nın üzerine gidilmeye, hendeklere gömülmeye başlanması karşısında ,15 Temmuzda, elindeki silahlı gücü, Türk ordusu içinde o NATO ve Küçük Amerika sürecinde yerleştirdiği, silahlı gücü ateşe sürdü. 15 Temmuz ABD ci ,Fetullah darbesini sahneye sürdü. Türkiye onu da ezdi.
Biz burada on yıllarca arkadaşlarımızla, ABD'nin gizli örgütü ,gladyo, kontrgerilla ,NATO’nun yer altı örgütüdür ,dedik. ABD bu örgütünü TSK içine Türk Polisi içine yerleştirdi, korudu, büyüttü ve sonunda darbe yapacak noktaya getirdi.
12 Mart, 12 Eylül darbelerini yaptı. Türkiye bu darbelerden neler çekti. Şimdi onun tersi olan ,Amerikancı darbelerin bastırıldığı bir sürece girdik.
Kim bastırdı, Amerika’nın ortadan kaldırmaya çalıştığı Atatürkçü Türk silahlı Kuvvetleri,Türk polisi ,Vatan Partisi, Türkiye’nin devletine milletine bağlı diri mücadeleci güçleri.
Şimdi içine girdiğimiz süreçte uygulanan program ,uygulamaya sokulan program kırk yıldır Vatan Partisinin savunduğu anlattığı program . Ferullah Terör Örgütünün üzerine yürünecek, Tayyip Erdoğanlar, Fetullah Terör örgütünü bu devletin içine yerleştirmişlerdi.
“At izi bit izine karıştı ,”deniyor. “At izi bit izi” öyle bir şey yok. Her şey ortada belli. Turgut Özal “ikinci bir ordu kuracağım ,”dedi, TSK karşısında. Bu gün FTÖ terör örgütünün yer leştirilmesi, oralardan geliyor. Arkasından Tansu çiller. Arkasından Tayyip Erdoğan ,Abdullah Gül yönetimi. O Fetullah Terör Örgütü devletin içine sızmadı, yerleştirildi. Amerikancı iktidarlar tarafından yerleştirildi .Amerikancı sistemin bir sigortası olarak, silahlı güvencesi olarak o sistemin içine yerleştirildi. Şimdi buradan çıkıyor Türkiye.
Fetullah Terör Örgütünün Devlet içinden temizlenmesi ,Vatan Partisinin programı. Siz o Silivri Duvarlarının önüne dayanmadınız mı? Orada “Fetullahçı gladyo temizlenecek,” diye, Türk milletinin Türkiye’nin Vatan Sever güçlerinin iradesini kararını ortaya koymadınız mı? Şimdi bu oluyor. Buna sevinmeyecek miyiz?
Bir kafa karışıklığı var. Tayyip Erdoğan döneminde oluyor diye sevinmeyecek miyiz? Bu bizim programımız. Bu Atatürk tarafından ortaya konan Türkiye şeyhler dervişler, müritler, çelebiler cemaat mensupları ,tarikat mensupları ülkesi olmayacak dediği program. Bu bizim Programımız. Biz kendi programımıza sahip çıkacağız. Türkiye’nin önüne bu programı biz getirdik. En kararlı biz uygulamaya koyacağız.
İkincisi, Açılım yapıldığı zaman . O çözüm sürecinde AKP iktidarı, Abdullah Öcalanlarla, Kandille kafa kafaya verip Kandilde ,Türkiye ye anayasalar hazırladılar. Türkiye'ye kefen biçtiler. Açılım dediler PKK'yı yasallaştırmak, PKK yı meclise sokmak, hatta PKK ile hükümet yapmak istediler. Eğer 15 Temmuz darbesi başarılsaydı, HDP yi siz hükümette görecektiniz. Abdullah Güllerin, Davutoğullarının, Kılıçdar Oğullarının, Fetullah Gülenlerin yanında PKK'yı, HDP'yi darbeden sonra hükümette görecektiniz. Ne diyordu Vatan Partisi PKK ile açılım Olmaz. Barışçı bir çözüm şansı yok. Elinde silah olan bir terör örgütü var. Kendisi silah bırakmak istese de, arkasında Amerika ve İsrail bırakamazsın diyor. Bakın şimdi o silahlı güçle, Amerika’nın kara güçleri ile , Türk Ordusu Mehmetçik ,onları önce Türkiye de hendeklere gömdü. Şimdide sınırın ötesinde , komşuları ile iş birliği yaparak Rusya ile Suriye ile temizlemeye uğraşıyor.
Bu da bizim programımız. Tayyip Erdoğanlar ABD ile İsrail ile işbirliği yapıyorlardı.24 Temmuzda bu süreç bitti. Türkiye’nin dinamikleri, mecburiyetleri var.
Türkiye’nin işçisi var .Esnafı ,sanayicisi, çiftçisi, tüccarı var, memuru var. Aydını var. Siz varsınız. Türkiye’nin öncüleri, Atatürkçüleri var. Bölünmeyi kabul eder mi? Onun için kim iktidarda olursa olsun iktidarda bu milletle savaşarak, boyun eğdirerek ,ezerek Türkiye yi böleme kabiliyetine sahip değil. Türkiye yi bölemezler. Hatırlayın o Açılım günlerinde Türkiye yi bölemezsiniz ,dedik. Öyle Türkiye'yi istediğiniz gibi parçalayamaz ,özerkliği yapamazsınız ,Türk Milletini , Anayasadan çıkartamayacaksınız ,cemaatlara, tarikatlara özgürlük diyerek Türk toplumunu karanlıklara Tarikat ağlarına cemaatların kucağına atamayacaksınız. O anayasa teşebbüslerinde bunları söylemedik mi? Bursa da da geldik söyledik.
Anayasaları da geçmedi, Açılımları da yerle bir oldu. Türk ordusu 24 Temmuz 2015 ten beri PKK nın tepesine bindi. Bu da ,Vatan Partisinin programı.
Biz açılımcı değildik. Biz PKK’ nın, Türk Askerinin ,Türk Polisinin, Türk Korucusunun silahıyla temizleneceğini söyledik. Türkiye o yola yani Vatan Partisinin ön gördüğü o yola girdi. Onun için kendi programımıza sahip çıkacağız. Bu programa başka kuvvetlerin gelmesi, hükümetlerin gelmesi bizim istediğimiz bir olay.
Hükümetler düşman tarafta olsun. Amerika ile iş birliği yapsın. Türkiye yi bölme planlarında rol alsın. Bizde onlara muhalefetcilik yapalım. Bu muydu bizim istediğimiz?
Şimdi bir şaşkınlık var, ilerici saflarda, Atatürkçü saflarda. Hatta Vatan Partisi içinde bile bayağı kafa karışıklıkları var. Bunları açık açık konuşalım. Tayyip Erdoğan PKK ile FETÖ ile savaşıyor, Amerika’nın yanına mı geçelim? Buyurun bunu mu yapalım?
Biz Amerikan emperyalizmine karşı, vatan bütünlüğünün mevzisinde bulunuyor ve duruyoruz. Herkesi oraya çekeceğiz dedik. Herkesi oraya çekmek marifet.
Çünkü önümüzdeki sorun terör örgütü arkasında, Amerika. Öyle beyannameler dağıtarak, afiş yapıştırarak, sokaklarda yürüyerek, meydanlarda bağırarak çözülecek bir sorun değil. Devletin silahlı gücü ile çözülebilecek bir sorun. Bunu 1. Maddesine yazdı Vatan Partisi.
1.Kürt meselesi nasıl çözülür dendiğinde silahla çözülür dedik. Barışçı yol yok. İşte şimdi silahla çözüldü.
En önemli olay 15 Temmuz Amerikancı Fetullahçı darbeden sonra sağ partiler denen ,sağsol denen o kavramlarda toplum içinde artık anlamını kaybetti.
Vatan severlik soldur. İsteyende sağ desin bu mesele değildir. Bu güne kadar Türkiye yi yöneten Özalların ,Çillerlerin ,Tayyiplerin partilerinin tabanlarında ki insanlar, MHP nin tabanında ki kitle Amerika’nın kafesini kırdı.15 temmuz dan sonra Demokrasi nöbetlerinde büyük halk yığınları ellerinde Türk Bayrağı ile Amerikan emperyalizmine karşı Türkiye’nin bağımsızlığını savundu. Biz bu halkla iktidar olmayacakmıyız. Bu halk Amerika’nın yanında ,güdümünde ,denetiminde olduğu zaman Türkiye de bir Milli Hükümet kurma şansı var mı? Yok.
O halkın, o kafeslerden çıkması ,Amerikanın sigortası iken artık Amerika'yı hedef alan mücadele içine girmesi milyonların ,on milyonların ,Tarihi önemde bir olay.
Orada yanında ki insanın kılığı kıyafeti, eteği, örtüsü falan değil bu halk sağcıyla solcusuyla bu kafesi kırdı. Eskiden bizler ,vatan Partililer Amerikan emperyalizmine karşı mücadele ederken kendi milletimizin insanları, bizim kardeşlerimiz üzerimize sürülürken .Şimdi beraber Amerikan emperyalizmine karşıyız. İşte bunun için Türkiye'nin bayramları geliyor diyorum.
Milletimizi seveceğiz, milletimizi beğeneceğiz. Bu milletle Türkiye geleceğini belirleyecek. Milleti hor görerek, beğenmeyerek, aşağılayarak Türkiye de yapılacak bir şey yok. Atatürk köylü memleketin efendisidir demiş. Hangi köylü?
Yakup Kadrinin, Mihalıcık ta kerpiç duvarların dibinde oturan bitini ayıklayan, zavallı köylü. Ama o adam bitini ayıklıyor zavallı perişan demedi Atatürk. Köylü memleketin efendisidir dedi. Bu insanlarla İstiklal savaşı yapılır dedi. Bu insanlarla düşman Ak Denize kadar kovalanır ve dökülür, dedi. İçindeki cevheri görün, dedi.
Değerli arkadaşlar, biz halkın partisiyiz. Emekçilerin, halkın, milletin partisiyiz biz. Milletin içinde ki cevheri göreceğiz. Millet şu etkide bu etkide ama o milletteki cevheri göreceğiz. Şimdi o milletteki cevher açığa çıkmaktadır. Nasıl fizikte enerjinin tanımı var potansiyel, kinetik enerji var. Milletinde biriktirdiği potansiyel enerji var. Milletteki enerji cevher harekete geçmeğe başlamıştır. O zaman bu enerjiyi değerlendireceğiz. Bir yağız at duruyor. Bir küheylan. Bir fırsat dönemine girdi Türkiye. Küheylandan bahsederken bir fırsatı söylüyorum.
Bu gün Türkiye Atlantik sisteminden kopuyor işte size fırsat. Amerika ile karşı karşıya geldi zincirlerini kırıyor. O zaman Amerika’nın bize uygulamak istediği programları kıracak , yırtacak, atacak. Kırmaya başladı. Böleceksin Türkiye yi demişlerdi. Şimdi vatan bütünlüğü için, Türkiye devleti ve milleti ile beraber savaşmaya başladı. Biz Partimizin kurultaylarında duvarlara” Milli Devlet Direnir, Milli Ordu Direnir,” diye pankartlar asıyorduk,2002 yıllarında. Biz o zamandan görmüşüz.
Bu devleti düşman ilan edenler anlamadılar yaşadığımız çağı. Emperyalistler le ezilen devletlerin ve milletlerin kaderini. Ezilen millet devleti ile beraber savaşıyor. İşte Suriye de ,Irak ta.İran, Çin, Rusya devleti ile dik duruyor. Gelişen ve ezilen dünya devletleri ile emperyalizme karşı savaşıyor. Onun için devlet düşmanlığı kışkırtılıyor. Kim Tahrik ediyor? Amerika.
Devlet düşmanlığı yapanların okşuyor sırtlarını, para veriyor. Türk Devletine düşman olun diyor. Almanya maalesef. Şimdi devletle milletin birleştiği ,emperyalizme karşı ayağa kalktığı bir döneme girdik. Bu dönem bizim dönemimiz. Bizim günlerimiz, bizim zamanımız geldi. Önce bunu anlayacağız. Bunu anlamazsak bir şey yapamayız. Onun için o yağız atın üzerine bineceğiz dedim. O yağız at, yaşadığımız süreç. Türkiye kabuklarını kırıyor. Türkiye Vatan Partisinin programına girdi.
Bir yıl evvel konuşsaydık, Türkiye Rusya işbirliği yapıyor. Kasım ayında Rus uçağı düşürülmüş. Ondan sonraki manzaralar konuşmalar, düşmanlıklar. Bir tek Vatan Partisi çıktı, Rusya bizim stratejik dostumuzdur. Amerika’nın bölücülüğünü bitirmek için ,bize dayatılan borçlanma ekonomisinden kurtulmak için bizim, Batı Asya ülkeleri, Suriye, Lübnan, Iran, Irak, Azerbaycan, Rusya bunlar bizim dostumuzdur. Hatta ,Asya derinliği. Hindistan, Orta Asya Devletleri, Çin. Asya ülkeleri de bizim dostumuzdur. Onları arkamıza alarak emperyalizmin hakkından geliriz. İşte şimdi bu politika hayata geçiyor. Türkiye Cumhur Başkanı buralara gitti. Dün kim vardı Türkiye de Rusya’nın Genel Kurmay Başkanı.