Av. Nusret Senem: Terör örgütü ayrımına düzenleme ihtiyaç

FETÖ'cüler için alınan tedbir kararları, PKK ve DHKP-C gibi örgütler için alınmıyor.

Tarih:

Avukatların işlediği suçlara ilişkin tedbir kararı Baroların insiyatifinde. FETÖ'cüler için alınan tedbir kararları, PKK ve DHKP-C gibi örgütler için alınmıyor. Avukat Nusret Senem, bu ayrımcılığı önleyecek bir düzenlemenin yararlı olacağı görüşünde

 

Meslekten çıkarmaya neden olan suçlara ilişkin soruşturma açılan avukatlara tedbir kararı, Baro Disiplin Kurulu takdirinde. Barolar, FETÖ'cüler için tedbir kararı veriyor ancak PKK ve DHKP-C gibi örgütler için bu kararlar alınmıyor. Bu ayrımcı uygulamayı ortadan kaldıracak, masuniyet karinesini de gözeten yeni düzenlemenin ihtiyaç olduğu belirtiliyor.

 

DHKP-C üyesi olduğu yönündeki ilk derece mahkeme kararı istinaf mahkemesinde de onaylanan Av. Ebru Timtik’in ölüm orucunun ardından vefatı ve İstanbul Barosu binasına büyük boy posterinin asılması yeni bir tartışma başlattı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da Adli Yıl açılış konuşmasında avukatların “terörü övmesi” ile ilgili yasal düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı. Avukatlık Kanunu'nda değişiklik yapılıp yapılmayacağı gündeme geldi.

 

 

'BAKANLIK YAPTIRIM UYGULAYABİLİR'


Avukat Nusret Senem, barolar ve avukatlar yönünden yasalarda hangi yaptırımların öngörüldüğüne ilişkin Türk Ceza Kanunu ve Avukatlık Kanunu'na bakılabileceğini söyledi. Senem, “Barolar, yönetimlerini bağlayan suçlar işlerse Adalet Bakanlığı’nın uygulayabileceği müeyyidelerle (yaptırım) karşılaşırlar. Bu müeyyideler yönetimden el çektirmeye kadar varabilen sonuçlar doğurabilir” dedi.

 

Avukatlar ise işledikleri suçların niteliğine göre, Türk Ceza Kanunu'nun öngördüğü muhtelif hapis ve Baro disiplin kurullarının vereceği disiplin cezalarıyla cezalandırılabiliyor. Senem, yasada öngörülen şu engelleri bulunan kişilerin avukatlığa kabul edilmediğini kaydetti:

 

“Kasten işlenen bir suçtan dolayı iki yıldan fazla süreyle hapis cezasına ya da devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal Düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklı malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmak... Kesinleşmiş bir disiplin kararı sonucunda hakim, memur veya avukat olma niteliğini kaybetmiş olmak.”

 

 

'ADETA MAHKEME GİBİ'


Bir kişi mesleğe kabul edildikten sonra suç işlerse çeşitli disiplin cezalarıyla karşılaşabiliyor. Senem, şöyle anlattı:

 

“Avukatlık Kanunu'nun 135. maddesi 'disiplin cezaları' arasında en önemli disiplin cezasının 'meslekten çıkarma' olduğunu vurgular. Bu, avukatlık ruhsatnamesinin geri alınarak avukatın adının baro levhasından silinmesi ve avukatlık unvanının kaldırılması. Baro Disiplin Kurulları ve Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu, çok geniş yetkilere sahiptir. Avukatlık Kanunu'ndan kaynaklanan yetkileri kullanan disiplin kurulları, adeta yargılama yapan mahkemeler gibi tanık ve bilirkişi dinleyebilir, avukatın ifadesini alabilir ve gizli duruşma yapabilirler.”

 

 

TERÖRLE MÜCADELE


Senem, “Avukatlık Kanunu'nda mesleğe kabul edilmeye engel olan suçlar, aynı zamanda meslekten çıkarılmayı da içeriyor” dedi. Senem, uygulamada Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren bazı suçların açıkça sayılmamış olmasından kaynaklanan sorunlar olduğunun bilindiğini söyledi. Av. Nusret Senem, yeni yapılacak düzenleme ile bu konuya açıklık getirilmesinin faydalı olabileceğine işaret etti.

 

 

TEDBİR KARARI


Avukatlık Kanunu’nun 153. maddesi uyarınca; “meslekten çıkarılmayı gerektiren suçlardan hakkında ceza soruşturması açılan avukat hakkında tedbir kararı verilebilir” deniyor. Senem, tedbir kararının, hakkında soruşturma açılan avukatın aklanıncaya kadar mesleğini yapmasının yasaklanması anlamına geldiğini söyledi.

 

 

'HÜKMÜ UYGULAMAKTA İSTEKSİZ DAVRANDILAR'


Baro Disiplin Kurullarının takdirinde olan bu düzenlemenin 16 Temmuz 2016’ya kadar hiç uygulanmadığını belirten Senem, şöyle sürdürdü: “Barolar 'masuniyet karinesi' gerekçesiyle bu hükmü uygulamakta son derece isteksiz davrandılar. Bu tarihten sonra ise panik halinde FETÖ’cü avukatlar hakkında tedbir kararları vermeye başladılar. Fakat hakkında sahte sol ve bölücü örgüt soruşturmaları bulunan avukatlarla ilgili tedbir kararları verilmemeye hâlâ devam ediliyor.”

 

 

'YENİ DÜZENLEME YASAL İHTİYAÇ'


Ebru Timtik olayının İstanbul, Ankara, Diyarbakır ve İzmir Barolarının bu konudaki genel uygulamasının son örneği olduğunu söyleyen Senem, “Diğer barolarımızın büyük bölümü söz konusu hükmü artık titizlikle uygulamaktadırlar" dedi, "Bu ayırımcı uygulamayı ortadan kaldıracak, fakat masuniyet karinesini de gözeten yeni düzenleme anlaşılabilir bir yasal ihtiyaçtır.”