Av. Nusret Senem'den Barolar Mitingi açıklaması

Genel Başkan Yardımcımız ve Merkez Hukuk Bürosu Başkanımız Av. Nusret Senem, Ankara’da yapılacak il baroları mitingi konusunda açıklama yaptı

Tarih:

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Merkez Hukuk Bürosu Başkanı Av. Nusret Senem, 03 Temmuz 2020'de Ankara’da yapılacak il baroları mitingi konusunda açıklama yaptı. Senem’in açıklaması şöyle:

 

İstanbul Barosu başta olmak üzere bazı il barolarımız Ankara’da 03 Temmuz günü miting çağrısı yaptılar.

 

Önceki gün İstanbul Barosu’nun çağrısıyla Çağlayan’da toplanan bir grup avukat “Metin Feyzioğlu İstifa”, “Faşizme Karşı Omuz Omuza”, “Çoklu Baroya Karşıyız” sloganlarıyla bir açık hava toplantısı düzenlemişti.

 

Anayasamıza göre herkes önceden izin alınmaksızın toplantı ve gösteri yapma hakkına sahiptir. Buna kimse karışamaz.

 

Ancak Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir. Atılan sloganlardan ve Türkiye Barolar Birliği Başkanını hedef alan açıklamalardan açıkça anlaşılıyor ki; Avukatlık Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifine karşı birlik halinde mücadele etmeyi bu barolarımız reddetmeye devam edecekler. 03 Temmuz mitingi de aynı sloganlara sahne olacak.

 

Demek ki amaç başta TBB Başkanı olmak üzere herkesin karşı çıktığı çoklu baro düzenlemesini engellemek değil. Amaç bir bahane ile PKK, FETÖ, DHKPC gibi terör örgütlerine açık tavır alan ve Millî konularda hassasiyet gösteren mevcut birlik yönetimini yıpratmaktır. Bu durum 3 Temmuz çağrısının içeriği hakkında bize çok şey anlatmaktadır.


Onların faşizm dedikleri, Türk devleti ve ordusunun terör örgütlerini ezmesidir. Bugün faşizme karşı omuz omuza demek, terör örgütleriyle omuz omuza vermektir.


Biz, meslek mensuplarının hak ve çıkarlarını savunan ve milli olan meslek odalarından yanayız.

 

Metin Feyzioğlu’nu hedefe koyan eylemlerin çoklu baro mücadelesini başarıya ulaştırması mümkün değildir. Feyzioğlu’nun meslek ve meslektaşların birlik halinde çıkarlarını savunan çizgisini, sorunu müzakere ederek çözme çabalarını doğru buluyoruz. Hükümeti de bu yönde adım atmaya çağırıyoruz.

 

Avukatların üst örgütünü hedefe koymak avukatların da Türk milletinin de çıkarına değildir. Bu yolla baroları ve avukatları birleştirmek de mümkün değildir.

Türkiye Barolar Birliği'nin öncülük etmediği, onu dışlayan ve yıkmayı hedefleyen bu nedenle de avukatları birleştirme yeteneği olmayan bu eylemi doğru bulmadığımızı ilan ediyoruz.