Türkiye’nin siyasi ve ekonomik olarak kritik bir süreçten geçtiği, dolar vurguncularının kıskacında, şantaj ve spekülasyonlara direnmeye çalışıyor. Bu günlerde Vatan Partisi Ankara; Tutum, Yatırım ve Yerli Malı Haftası kapsamında “Yerli Malı Üret Yerli Malı Tüket” kampanyasını başlattı.
Ankara’nın Dört Bir Yanında Vatan Partisi Rüzgârları Esiyor
Vatan Partisi üyeleri Ankara’nın dört bir yanında esnaftan, işçiye, öğrenciden ve emekliye birçok vatandaşa temas ediyor, krizin etkilerini soruyor. Vatan Partisi; Çankaya’da, Yenimahalle’de, Keçiören’de, Mamak’ta, Altındağ’da, Etimesgut’ta, Sincan’da, Gölbaşı’nda, Kahramankazan’da, Çubuk’ta, Polatlı’da, Ayaş’da, Beypazarı’nda yoğun bir çalışma yürütüyor. Masa çalışmaları, bildiri dağıtımı, esnaf ve kurum ziyaretleri yapan Vatan Partililer halktan olumlu geri dönüşler alıyor.
Esnaf da, İşçi de, Emekli de Kan Ağlıyor!
Esnaf, işlerinin kötü olduğunu belirtiyor ve “Vatandaşın cebinde sadece temel ihtiyaçlarını –barınma, ısınma ve beslenme- karşılayacak kadar parası var. Dolayısıyla bu bizim de işlerimize yansıyor. İnsanların alım gücü düştüğü için bizim de işlerimiz çok kötü.” Diyor.
İşçiler de krizden mağdurlar. “iş yerinden aldığımız para çok düşük. Üretemediğimiz zaman biz de işsiz kalıyor ve geçinemiyoruz. Çalışsak da hem ev geçindirip hem çocuk okutmak günümüz şartlarında aldığımız paralarla çok zor.”
Bildiri dağıtımı sırasında temas edilen çok sayıda emekli ise “emekli maaşlarıyla çarşı pazardan elimiz boş dönüyoruz, her şey ateş pahası, üretici ayrı kan ağlıyor, tüketici ayrı.” Diyerek krizden dert yanıyor.
Esnaflardan kampanyaya büyük destek!
Yapılan çalışma kapsamında “Yerli Malı Üret Yerli Malı Tüket” yazan afişleri tüm esnaflar, dükkânlarının en görünür yerlerine asıp yapılan çalışmayı var gücüyle destekliyor.
Vatandaşın “kendimiz üretelim” ortak talebini, Vatan Partisi’nin Üretim Ekonomisi programı karşılıyor. Üretim Ekonomisi, Kampanya kapsamında “Acil Önlem Paketi” adı altında 7 maddede özetleniyor.
Vatan Partisi’nin Acil Önlem Paketi
Paranın ülkeye giriş - çıkışı kontrol altına alınmalıdır.
Komşu ülkeler başta ve en hızlı şekilde olmak üzere dış ticarette milli para ile alım ve satım anlaşmaları yapılmalı ve uygulanmalıdır.
İç ve dış borçlar Türkiye’mizin ve vatandaşlarımızın yararları gözetilerek yeniden yapılandırılmalı; devlet yönetiminde lüks ve aşırılığa son verilerek tasarrufa gidilmelidir.
Vergi kayıp & kaçakları ve dengesizlikleri de önlenecek şekilde vergi reformu gerçekleştirilmeli, asgari ücret Lira’nın alım gücü üzerinden yapılacak hakkaniyetli bir hesapla iyileştirilmelidir.
Dışa bağımlılığı azaltacak; öz kaynaklarımızı ve nitelikli insan gücümüzü üretime ve tüketime sokan modern sanayi ve teknoloji atılımı için yatırımlar ve teşvikler planlanmalıdır.
Esnaf, sanatkâr ve kobiler üzerindeki banka payları ve vergi yükü hafifletilmelidir, lüzumsuz AVM kurulmasına son verilerek işletmelerimiz korunarak desteklenmelidir.
Türkiye’yi beslenme, giyim, gübre, tohum ve damızlıkta yeniden kendine yeterli ve zengin bir ülke haline getirmek için uluslararası kuruluşların dayatmaları reddedilmeli ve büyük bir tarım atılımına girişilmelidir.