Yunus Soner: "Türkiye ve Venezuela dolara karşı üretim için el sıkışıyor"

UAİB Başkan Yardımcımız Yunus Soner, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun Ankara ziyaretini Rus Sputnik Haber ajansına değerlendirdi.

Tarih:

Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkan Yardımcımız Yunus Soner, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun Ankara ziyaretini Rus Sputnik Haber ajansına değerlendirdi

 

 

TÜRKİYE VE VENEZUELA DOLARA KARŞI VE ÜRETİM İÇİN EL SIKIŞIYOR


Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun Ankara ziyareti, Türkiye-Venezuela ilişkilerinde yeni bir ivme yarattı. Maduro’nun Ankara ziyaretinde Türkiye ile Venezuela arasında beş yeni anlaşma imzalanırken iki ülke yakınlaşmasının temelinde ne olduğu ve iş birliğinin hangi alanlarda gelişebileceği tartışılıyor.

 

Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkan Yardımcımız Yunus Soner, ABD'nin ekonomik yaptırımlarının, Maduro'yu Asya'da yeni müttefikler aramaya ittiğini ifade ederek "Türkiye ve Venezuela'nın, ABD'nin yayılmacılığıyla, müdahaleleriyle karşı karşıya olması, ortak maddi çıkarlarda olumlu bir zemin yarattı" diye konuştu.

 

 

'VENEZUELA ABD BAĞIMLILIĞINDAN KURTULMAK İSTİYOR, ASYA'YA YÖNELİYOR' 


Maduro'nun ziyaretini Sputnik'e değerlendiren Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkan Yardımcısı Yunus Soner, Vatan Partisi adına Mart ayında Meksika'da katıldığı uluslararası kongrede Maduro'nun partisi Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi ile ortak önerge sunduklarını, Venezuela'yı birçok kez ziyaret ettiğini kaydetti.

 

Venezuela'nın Türkiye ile yakınlaşmasının altında Venezuela'nın Asya'da yeni müttefikler aramasının yattığını ifade eden Soner, "Latin Amerika'nın ve özelde Venezuela'nın net olarak tespit ettiği en önemli unsur, Türkiye'nin ABD ile karşı karşıya gelmesidir. Buradan kaynaklı olarak Türkiye'ye Latin Amerika çapında bir güven oluştu, bunu söyleyebiliriz. Venezuela gibi bir ülkenin kendisinin ABD ile ambargo konularında, yeni anayasa konularında karşı karşıya gelmesi nedeniyle Venezuela da Asya'da müttefikler aramaya başladı ve burada o güven temelinde Türkiye ile bu buluşma gerçekleşti. Burada ziyaret öncesinde Sayın Maduro'nun yaptığı ‘Petrol ticaretini Rus rublesi ya da Çin yuanı üzerinden gerçekleştirelim' açıklamaları da Türkiye'nin çıkarlarına uygun açıklamalardı. Türkiye ve Venezuela'nın ABD'nin yayılmacılığıyla, müdahaleleriyle karşı karşıya olması, ortak maddi çıkarlarda olumlu bir zemin yarattı ve bunun devam edeceğini düşünüyorum" dedi.

 

 

'TÜRKİYE'DEN VENEZUELA'YA CİDDİ YATIRIMLAR MÜMKÜN' 


Venezuela'nın Türkiye'ye verdiği önemin, Venezuela'nın genel olarak Asya'ya önem vermesinin bir parçası olduğunu belirten Soner, "Bunun temelinde ülkenin onyıllar boyunca ABD'ye bağımlı olması yatıyor; Venezuela buradan kurtulmak istiyor. Dolayısıyla Asya'ya yöneliyor. Asya'da yöneldiği yer ise özellikle üretim. Venezuela ABD hegemonyasına dahil olduğu dönemde aşırı derecede petrole bağımlı bir ekonomi geliştirmiş, bunun dışında üretim sektörü oldukça zayıf kalmış. Şimdi Maduro, bu durumu düzeltmek istiyor. Türkiye gibi dünya çapında üretimiyle dikkat çeken, sanayileşme birikimi olan ülkelere yöneliyor. Bu işbirliği şöyle devam edebilir: Venezuela'nın ciddi petrol rezervleri, enerji kaynakları var. Türkiye'nin ise üretim birikimi, yatırım kapasitesi var. Nitekim belirli alanlarda, örneğin inşaat sektöründe Türkiye'nin Venezuela'da yatırımları başlamıştı. Şimdi bunun daha da gelişmesi, hem dolar dışı ticaret, yani ya milli paralarla ya da barter (takas) yöntemiyle ticaret hem ondan da öte Türkiye'den Venezuela'ya ciddi yatırımlar mümkün" diye konuştu.

 

 

'MADURO HEM TÜRKİYE'NİN TARİHSEL BİRİKİMİNE HEM DE BÖLGESEL AĞIRLIĞINA VURGU YAPTI' 


Maduro'nun "Türkiye'ye geldik çünkü Türkiye'ye inanıyoruz. Yeni bir gücün doğduğunu biliyoruz" sözlerini de değerlendiren Soner, şöyle devam etti:

 

"Burada Sayın Maduro'nun kast ettiği hem Türkiye, hem de çok kutuplu dünya. Türkiye de bağımsızlığını derinleştirdiği ve ABD hegemonyasından çıktığı derecede tekrar kendi gücüne geri dönüyor. Bunu, Amerikan basınında da Alman basınında da görebiliyoruz. Sayın Maduro burada hem Türkiye'nin tarihsel birikimine, cumhuriyete, Atatürkçülüğe vurgu yapıyor, hem de Türkiye'nin bölgesel ağırlığına, önderliğine, üretim temeline ve tabii Türk Silahlı Kuvvetleri'ne gönderme yapmış oluyor ve olumlu karşılıyor bunu. Maduro için burada Türkiye ABD'ye karşı bir müttefik olarak güçleniyor, bu tespitine katılıyorum. Ve bu iki ülkenin iş birliğini Sayın Maduro'nun ziyaretinden sonra oldukça derinleştireceğine inanıyorum."

 

 

'ZORUNLULUKLAR MADURO İLE ERDOĞAN'I BİRLEŞTİRDİ'


Türkiye ile Venezuela'nın önündeki zorunlulukların aynı olduğunu ifade eden Soner, şunları söyledi: 


"İki ülke de dolar bağımlılığından kurtulmak ve üretim ekonomisine geçmek zorunda. Bu ihtiyaç, petrol bağımlılığı nedeniyle Venezuela için daha yakıcı, ama Türkiye için de yakıcı. Türkiye de 50 yıldır ekonomi dışarıdan gelen sıcak parayla, dolarla çevrildi. Şimdi Türkiye artık o dolar bağımlılığından kurtulmak, kendi içinde en başta sanayi olmak üzere üretimi teşvik etmek zorunda. Dolayısıyla bu iş birliği, iki ülkenin önünde bir ihtiyaç, bir zorunluluk olarak duruyor. Zaten Nicolas Maduro gibi sosyalist biriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi sosyalist olmayan birini buluşturan zorunluluk bu. Bu zorunluluklar, bu mecburiyetler İslamcı siyasi gelenekten gelen bir cumhurbaşkanını sosyalist gelenekten gelen bir devlet başkanıyla birleştiriyor. Bu mecburiyetler, ekonomi programını da yönetiyor. Burada ideolojiler çok önemli değil, iki ülkenin ihtiyaçları belirleyici. Burada Türkiye ve Venezuela arasında derinleşen bir iş birliği olacağından ben kesinlikle eminim."

 

 

'İŞ BİRLİĞİ VENEZUELA İLE SINIRLI KALMAYACAK'

 

Türkiye'nin Latin Amerika'da iş birliği yaptığı ülkelerin Venezuela ile sınırlı kalmayacağını da söyleyen Soner, "Örneğin Türk Hava Yolları Küba'ya doğrudan uçuşlarını başlattı, Türkiye'den Küba'ya yönelik ciddi ticari yatırım ilgisi olduğunu biz Vatan Partisi olarak bizzat tespit ediyoruz. Aynı şekilde ben hem Küba'da, hem de burada Küba Büyükelçiliği ile yaptığım görüşmelerde o tarafın da Türkiye'ye yönelik büyük beklentileri olduğunu biliyorum. Dolayısıyla bu işbirliği gerçekçi bir iş birliği ve Türkiye için çok büyük bir zorunluluk. Ve Türkiye, bu iş birliğini daha güvenli yürütecek bir hükümete 2019'da kavuşacak. Mevcut hükümetin geçmişine baktığınız zaman ciddi sıcak para bağımlılığı görüyorsunuz, bunu aşmak zorunda kalıyorlar. Fakat stratejik perspektif açısından eksiklikler görüyoruz, hükümetin kendi içinde farklı sesler çıkıyor. Türkiye 2019'da farklı bir hükümetle Venezuela'yla olsun, Küba'yla olsun, onların ötesinde diğer Latin Amerika ülkeleriyle üretim temelli stratejik iş birliğine girecektir" dedi.