Manisa’da askerlerin zehirlenmesiyle ilgili konuşan Parti üyemiz emekli Hava Pilot Korgeneral Yılmaz Oğuz, maddi kaygıların milli güvenlik alanlarına girmemesi gerektiğini, askerin kendi yemeğini yapabilecek ve denetleyebilecek kabiliyette olduğunu söyledi.
Yılmaz Oğuz, Manisa’da 731 askerin zehirlenmesini Aydınlık’a değerlendirdi.
TÜRK ORDUSU KENDİ YEMEĞİNİ YAPABİLİR
Türk ordusu kendi yemeğini rahatlıkla yapabilir. İhale usulü ile özel sektörün ordunun masasına girmesi doğru değil. TSK’nın profesyonelleşmesi tartışmaları bizi bu noktalara getirdi. Manisa’daki bu durum üçüncü kez tekrar ediyorsa, özel sektörde yapsa bunun sebebinin kontrol ve denetim kısmındaki sorunlar olduğunu düşünüyorum. Askerin yemeği hem ordu tarafından profesyonelce denetlenebilir, hem de ordu kendi yemeğini özel sektöre vermeden profesyonelce yapabilir. Sivilleşme bu değildir.
SOSYAL TESİSLER DE ÖZEL SEKTÖRE VERİLDİ
Ben, Hava Kuvvetleri Harekat Baş- kanı iken sosyal tesislerin, lojmanların, askeri gazinoların, askeri kampların uzman çavuşlar ile güvenliğinin sağlanmasını önerdim. Özel eğitilmiş çavuşlar bir eğitimden geçsin ve onlar bu işyeri yapsın dedik. Bu tartışma nasıl kararla sonuçlandı bilmiyorum. Halen özel güvenlik eğitiminden geçmiş profesyonel uzman çavuşlar var, ancak bu alanlar şimdi özel sivil koruma birimlerine verildi. Gelinen nokta, milli savunma da zaafiyet yarattığı gibi bizleri de son derece üzmüştür. Türk askeri kendini mi koruyamıyor özel şirketlere açıyoruz bu işi. Yemek yolu ile zehirlenme de olabilir, denetimsizlikten kaynaklanan bir zehirlenme de olabilir. Bu askeri mıntıkaların korunması sivillere verilmesi ile bir açık pozisyonda meydana gelebilir.
Sosyal tesisleri ordu mensupları ile profesyonelce korumazsak her türlü savaş koşullarına hazırlıklı olmamız gereken bu dönemde düşman; karşımıza çıkabilir. Yemek durumunu da böyle düşünmek gerekir. Para kazanma milli güvenlik alanlarının içine girmemeli.”
İTİBARSIZLAŞMASINA HİZMET EDER
Vatan Partisi’nin üyesi de olan Yılmaz Oğuz, bu olayların ordunun itibarını düşürmeye yol açtığını, kamuoyunun gözünde kendi sosyal tesislerini koruyamayan, kendi askerini besleyemeyen bir durumun görünür hale geldiğini, ülkemizin Ortadoğu’da büyük muhaberelere girdiği ve Mehmetçiğin aslanlar gibi savaştığı bu dö- nemde, böyle vakaların TSK’ya yakış- madığını söyledi.