Halk Oylamasının İptali İçin YSK'ya Başvurduk

Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Av. Mehmet Cengiz, 16 Nisan Halk Oylamasının iptali için YSK'ya başvurdu.

Tarih:

YSK'nın sandık kurulu mührü taşımayan oy pusulası ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına karar vermesine tepkiler sürüyor. Vatan Partisi Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz seçimin iptali için YSK'ya başvurdu. Cengiz'in dilekçesinde 'Anayasanın öngördüğü 'adil seçim' ilkesiyle bağdaşmayan ve seçmen iradesini yansıtmayan halk oylamasının iptaline karar verilmesini talep ediyoruz' ifadeleri yer aldı.

 

Şaibeli halk oylamasının iptali için YSK'ya başvuruda bulunan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz ve beraberindeki heyet dilekçe verdikten sonra basın açıklamsı yaptı. Cengiz şunları belirtti:


Dayanağımız YSK'nın oy sayım ve dökümü sırasında aldığı kararlardı. Gerek referandum öncesinde yani 16 nisan öncesi ve 16 nisan günü sergilenen uygulamalar halk oylamasının meşruiyetini ortadan kaldırmıştır. 16 Nisan günü sandıklar açılırken YSK başkanlığınca yapılan sandık kurullarına iletilen kararın gerekçeli kararı yazılmamıştır. Bu duyuruda 'sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları geçerli' diyor. Diğer kararda 'oylamada tercih mührü yerine evet mührü kullanılmışsa geçerli' kabul ediliyor.

 

Kanun açık. Kanunun ilgili maddesinde sandık kurulu mührü bulunmayan zarfların oy pusulalarını geçersiz olduğu belirtiliyor. YSK, sandık kurullarını tek tek yönlendirerek kanunun geçersiz saydığı şeyi uyguladı. Kesin sonucu bilmiyoruz ancak seçim sonuçlarını etkileyecek derecede olduğu biliniyor. YSK'ya verdiğimiz kamera kayıtlarında oy sandıkları açıldıktan sonra pusulaların mühürlendiği görünüyor. Yeniden bir sayım olsa bile güvenilir değil.

 

Tercihi 'evet' ve 'hayır' olan bir seçimde mühür üzerinde evet yazması seçmeni yönlendirici niteliktedir. Bu karar kanunlara aykırıdır.

 

Böylesine önemli bir referandumun böylesine şaibeli bir şekilde sonuçlandırılması kabul edilemez. Biz bunun takipçisi olacağız. Seçimin iptal edilmesi hukuki zorunluluktur.

 

 

'HALK OYLAMASININ İPTALİNİ İSTİYORUZ'

 

Avukat Mehmet Cengiz'in itiraz dilekçesinde şu ifadeler yer aldı:

 

1- Kurulunuz Başkanı Sayın Sadi Güven’in 16 Nisan 2017 akşamı basına ve kamuoyuna yaptığı açıklamada ve Kurulunuzun resmi internet sitesindeki duyurusunda da kabul edildiği gibi Halk oylamasında, üzerinde sandık kurulu mührü taşımayan zarfların ve oy pusulalarının kullanıldığı sabit olmuştur.

 

Sayın Güven’in açıklamasında, bazı sandık kurullarının seçmene oy pusulası ve zarflarını sandık kurulu mührü ile mühürlemeden verdikleri yolundaki yoğun şikayetler üzerine, sandık kurulu mührü taşımayan oy pusulası ve zarflarının geçerli sayılmasına Kurulca karar verildiği belirtilmiştir.

 

Keza, Kurulunuzun resmi internet sitesinde yayınlanan duyuruda aynen;

 

“Bazı sandık kurullarının seçmene oy pusulası ve zarflarını sandık kurulu mührüyle mühürlemeden verdikleri yolundaki yoğun şikayetler üzerine bugün toplanan Yüksek Seçim Kurulu, sandık kurulu mührü taşımayan oy pusulası ve zarfların dışarıdan getirilerek kullanıldığı kanıtlanmadıkça geçerli sayılmasına karar vermiştir.

 

“Sayım döküm işleminin buna göre yapılması gerekmektedir.

 

“Kamuoyuna, il ve ilçe seçim kurullarımıza, sandık kurullarına ve siyasi partilere duyurulur” denilmiştir (Ek-1).

 

Kurulunuz bu konuda karar almaya yetkili değildir. Yasayı uygulamak zorundadır. Halk oylamasında da uygulanacak olan 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 98. maddesinde “üzerinde ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü bulunmayan … zarflar geçersiz sayılır”, 101. maddesinde “arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan … oy pusulaları geçerli değildir” denilerek konu bağlayıcı şekilde düzenlenmiştir.

 

Nitekim, Kurulunuzun 14.02.2017 tarih ve 97 sayılı kararının eki olan ve bu kararın eki sayılmasına karar verilen Anayasa Değişikliği Halk oylamasında Sandık Kurullarının Oluşumu, Görev ve Yetkilerini Gösterir 135/I Sayılı Genelgenin “Geçerli Olmayan Oy Pusulaları” başlıklı 43. maddesinde; “Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan… oy pusulaları geçerli değildir” denilmektedir (Ek-2).

 

Yasal mevzuat bu iken, Kurulunuzun sözü edilen yasaya aykırı bu kararı hükümsüzdür.

 

Başkanın kararınıza ilişkin açıklamasında, bu konuda daha önce de bu şekilde kararlar alındığı ifade edilmiştir. Öncelikle belirtelim ki, kanuna aykırı kararların daha önce de alınmış olması, karara meşruiyet kazandırmaz. Kaldı ki, açıklamada sözü edilen kararlar münferit bazı uygulamalarla ilgilidir. Bugün alınan karara tekabül etmemektedir. Emsal gösterilen kararlarınız 1990, 1994 ve 2004 tarihlidir. Oysa, bugün uygulanması gereken 298 sayılı yasanın 98. ve 101. maddeleri 2010 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten sonra verilen kararlarda, 2010 yılı değişiklikleri esas alınmış ve mühürsüz oy pusulalarının geçersizliğine karar verilmiştir. Örneğin, 2014 yerel seçimlerinde, Bitlis’in Güroymak ilçesindeki bir sandıkta sadece 1 mühürsüz zarfla oy verildiği tespit edilince ilçedeki seçim iptal edilmiş ve yeniden seçim yapılmıştır.

 

2- Öte yandan, yine bu kararınızda bazı sandıklarda “Tercih” mührü yerine, “Evet” mührü kullanıldığı belirtilmiş ve bunlara da geçerlilik tanınmıştır. Oysa, Kurulunuzun yukarıda belirtilen 135/I sayılı Genelgesinde “sandık kurulu başkanınca görevli olduğu sandık için ağzı mühürlü kese içine konulmuş numaralı sandık kurulu mührü ve iki adet ‘TERCİH’ yazılı mührü… temin eder” (Md 8) denilmiş, aynı Genelgenin 43. maddesinde “hiçbir yerine ‘TERCİH’ mührü basılmamış olan… birleşik oy pusulaları geçerli değildir” hükmüne yer verilmiştir (Ek-3).

 

Hal böyle iken ve Halk oylamasındaki iki seçenekten biri ‘Evet’ iken ‘TERCİH’ mührü yerine ‘EVET’ mührü kullanılması yasaya aykırılığın yanı sıra, oy kullanan kişileri yönlendirme amaçlıdır.

 

Kurulunuzun resmi internet sitesinde yayınlanan ve bir örneği ekte sunulan “2017 Halk oylaması Geçerli Geçersiz Oy Afişi” adlı görselde “Mühürlü Birleşik Oy Pusulası ve Zarfı” ile “Geçerli Oy” başlığı altında verilen bilgiler de Kurulunuzun kararı ile çelişmektedir (Ek-4).

 

3- Oyların yeniden sayılarak, sandık kurulu mührü bulunmayan oyların iptali düşünülebilirse de, bir örneği ekte sunulu CD’de kayıtlı uygulamada olduğu gibi, bu oy pusulalarının bazıları sayımdan sonra mühürlenmiştir (Ek-5). Bugün de yasaya aykırılığı gizlemek için mühürlenmesi mümkündür. Bu nedenle, oyların yeniden sayılarak kanuna aykırı oyların iptali ve sayım sonuçlarının belirlenmesi olanağı kalmamıştır.

 

165 bin sandığın büyük çoğunluğu bu tip oy pusulalarıyla malul durumdadır. Kurulunuz, sayım esnasında karar alıp, ilçe seçim kurullarına ve sandık kurullarına ilettiğinden, mühürsüz oy pusulaları ve zarfların tamamı geçerli kabul edilip tutanak altına alınmadan torbalara konulmuştur. Eğer bu karar olmasaydı, o mühürsüz oy pusulaları ayrılacak ve sayıları tutanağa geçirilip ayrı muhafaza edilecekti. Kurulunuzun yasaya aykırı olarak sayım sırasında alınan bu kararı, kullanılan oylar içinde ne kadarının mühürsüz, ne kadarının sonradan mühürlenmiş olduğunu belirleme olanağını ortadan kaldırmıştır.

 

Aradan günler geçmesine rağmen, henüz yazılıp tam metni açıklanmayan bu karar, Kurul Başkanının 17.04.2017 günü yaptığı ikinci açıklamada da belirtildiği gibi, il ve ilçe seçim kurullarının bu karara uymak zorundadırlar. Bu nedenle, YSK kararını değiştirmeye yetkili olmayan ilçe ve il seçim kurullarına başvurmaksızın doğrudan Kurulunuza başvuruyoruz.

 

Kurulunuzun yasaya aykırı olarak oy sayımlarına başlandığı ve “Hayır” oylarının önde gittiği aşamada AKP temsilcisinin talebi üzerine aldığı bu karar, halk oylamasının meşruiyetini ortadan kaldırmıştır.

 

İstem: Bu nedenle Anayasanın öngördüğü “adil seçim” ilkesiyle bağdaşmayan ve seçmen iradesini yansıtmayan halk oylamasının iptaline karar verilmesini talep ediyoruz.

 

Saygılarımızla.

Ek-2-3 Genelge135-1.pdf

Ek-5 2017-04-16-VIDEO-00004243.mp4