Em. Tüma. Soner Polat: ABD-İsrail Koridoruna TSK Balyozu!

USMER İstanbul Başkanımız, Em. Tümamiral Soner Polat, Fırat Kalkanı Operasyonu ile ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

Tarih:

1/3
2/3
3/3

Ulusal Strateji Merkezi (USMER) İstanbul Başkanımız, Em. Tümamiral Soner Polat, İstanbul İl Başkanlığımızda Türk Silahlı Kuvvetlerinin 24 Ağustos günü başlattığı Fırat Kalkanı Operasyonu ile ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Harekatı değerlendiren Polat’ın açıklamaları şu şekilde:

 

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) 24 Ağustos 2016 günü sabaha karşı ABD-İsrail koridorunu paramparça etmek için şanlı ve kutlu bir harekât başlatmıştır. Harekâtın nihai siyasi amacı, Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamaktır. TSK’nın bu tarihi harekât için mükemmel bir planlama yaptığı, muharebe sahnesini çok iyi şekillendirdiği, emrindeki unsurları en uygun yer ve zamanda müşterek tesir yaratacak şekilde muharebeye soktuğu görülmüştür.

 

Genelkurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarımız muharebeyi SKKHM’den askerlik sanatının bütün inceliklerini sergileyerek sevk ve idare etmiştir. Komutan ve Mehmetçik kenetlenmiş, Cerablus jet hızıyla teröristlerden temizlenmiştir. Bir askeri harekâtta emir komuta birliğinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha görülmüştür. Efsane geri dönmüş, 30 Ağustos ruhu şaha kalkmış ve harekâtın ilk taktik hedefi kolaylıkla ele geçirilmiştir.

 

 

HAREKÂTIN MÜTEAKİP AŞAMALARI!


Ülkemizin geleceği açısından PYD kantonları arasındaki bölge Çanakkale’deki Conkbayırı niteliğindedir. Bu kritik bölgenin PYD, IŞİD gibi, emperyalizm güdümündeki terör örgütlerinin denetimi altına geçmesine Türkiye izin veremez! Türkiye’nin sınırlarından itibaren 10-15 km. derinliğinde oluşturulacak bir güvenlik kuşağı da bu ihtiyaca cevap vermez! Bu nedenle, sözde kantonlararasındaki bölgede boşluk bırakmadan mutlak bir askeri kontrol sağlanmalıdır.

 

 

BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ


Diğer taraftan, harekâtın siyasi ve askeri hedeflerine en az maliyet ile ulaşmak için başta Suriye olmak üzere bölge ülkeleri ile kalıcı ve yapıcı bir işbirliği içine girmek zaruridir. Suriye ile yapılacak bir antlaşma uluslararası meşruiyet tartışmalarına da kesin olarak son verecektir. Ayrıca yeniden geliştirilen ilişkiler çerçevesinde, bölgede önemli bir aktör olan Rusya ile de bu kapsamdaki faaliyetler koordine edilmelidir.


Gelişen olaylar göstermiştir ki Suriye üzerinde Batı ülkeleri ve İsrail ile uzlaşma olanağı yoktur. Bu konudaki politikalar taban tabana zıttır. Açık bir terörist yapılanma olan PKK’nın Suriye kolu PYD ABD’nin kara gücüdür ve aynı zamanda bütün Batı ülkeleri tarafından desteklenmektedir. Berlin, Paris, Stockholm ve Prag’da PYD büroları açılmıştır.


ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın PYD konusundaki ikircikli açıklamaları bir anlam ifade etmemektedir. Sonuçta, her nerede olursa olsun PYD Suriye’de kalıcı bir istikrarsızlık unsurudur. Ayrıca bu konuda ABD’nin savunma konumunda olduğu, taktik bir geri çekilme manevrası yaptığı ve amacından ancak bölgede bütünleşen bir direnç gördüğü zaman vazgeçeceği unutulmamalıdır.


Bazı tali alanlarda aralarında görüş ayrılıkları olsa da Türkiye ve bölge ülkeleri, Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda uzlaşmaktadır. Türkiye’nin nihai siyasi amacı, Suriye’nin birlik ve bütünlüğünü sağlamaktır. Bu hedefe ulaşmak için en kolay ve en kısa yol bölge ülkeleri ile anlaşmaktır.


Aksi takdirde Batı dünyası ile var olan yapısal sorunlar göz önüne alındığında, Türkiye bütün hedeflerini tek başına gerçekleştirmek zorunda kalacaktır. Böyle bir stratejinin Suriye’nin iç dengeleri, bölgesel denklem ve küresel hassasiyetler dikkate alındığında pek de gerçekçi olamayacağı görülmektedir.

 


GAYRİMEŞRU UNSURLARA DAYANMAK!


Gayrimeşru unsurlara dayanarak sınır ötesi faaliyetlerde bulunmak kısa dönemde bazı olumlu sonuçlar verse de uzun dönemde kendi içinde kalıcı risk unsurları taşır. Tecrübeler göstermiştir ki bu grupları son aşamada küresel güçler istedikleri istikamette kullanır. Bu çerçevede bölgedeki meşru güçlerle işbirliği içinde olmak, bu yönde çaba sarf etmek uzun dönemli kalıcı istikrarın garantisidir.

 


TSK’NIN BÜYÜK BAŞARISI TAÇLANDIRILMALIDIR!


Türk devleti ve Türk Hükümeti ülkemizin toprak bütünlüğünü korumak için yerinde bir karar almış ve harekete geçmiştir. Türk kamuoyu kendilerini desteklemektedir. Su akarken yolunu bulacak ve ilerleyen aşamalarda yapılacak yeni düzenlemelerle başarıya giden yol kısaltılacaktır. TSK ve Mehmetçik askeri cephede destan yazmaktadır. Bu şanlı harekâtın taçlandırılması için siyaset ve diplomasi alanında da uygun hamleler yapılmalıdır. Kısa zaman içinde bölge ülkeleri ile yapılacak bir işbirliği toplantısının bu harekâtımıza çok olumlu yansımaları olacaktır.


Vatan Partisi olarak bu harekâtı kayıtsız ve koşulsuz olarak destekliyor; Kahraman Ordumuza ve onun değerli Komutanlarına güveniyoruz…