Doğu Perinçek: Terörün kökünü kazımak için Milli Seferberlik Hükümeti

Genel Başkanımız Doğu Perinçek, 20 gün içinde yapılan dört terör saldırısının ortak amacına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Tarih:

1/2
2/2

Genel Başkanımız Doğu Perinçek'in açıklamaları şöyle:

 

 

TERÖR EYLEMLERİYLE CAN GÜVENLİĞİNİN OLMADIĞINI KANITLAMAK İSTİYORLAR

 

Daha önce açıklamıştık: FETÖ mensupları, cezaevlerinde “Aralık ayını bekleyin” diye propaganda yapıyorlardı. Bekledikleri Aralık ayı geldi. Türkiyemize 20 günde dört önemli terör saldırısı yapıldı:

 

İstanbul’da en modern stadyumun önünde Beşiktaş’ta ve Maçka’da polislerimiz şehit edildi.

 

Kayseri’de en seçkin komando birliğimizin askerleri şehit edildi.

 

Ankara’da en yakın müttefikimiz Rusya’nın Büyükelçisi katledildi.

 

Yılbaşı gecesi en ünlü gece kulübünde yurttaşlarımızın canlarına kıyıldı.

 

Bu terör saldırılarının dördünü birlikte değerlendirdiğimiz zaman, Türkiye’de bir can güvenliği telaşı yaratılmak istendiği ortadadır. Bu saldırıları örgütleyen güç, askerin, polisin, büyükelçinin ve eğlenen yurttaşların can güvenliğinin olmadığını kanıtlama gayreti içindedir.

 

 

TERÖR EYLEMLERİNİN ARKASINDAKİ GÜCÜN AMACI HÜKÜMETİ DEVİRMEK

 

Hükümetin en önemli görevi can güvenliğini sağlamaktır.

 

Apaçık gözüküyor ki, terör eylemlerini yönlendiren güç, hükümetin devrilmesi için gerekli kamuoyunu oluşturmak peşindedir.

 

Dört gün İsviçre’deydim. Orada Ermeni Soykırımını tanıyan Meclis kararının kaldırılması için basın toplantısı yaptım. ABD yayın organlarını sürekli izliyoruz. Batıda ABD merkezli bir propaganda kampanyası var. Tayyip Erdoğan yönetimini devirme amaçlarını sürekli olarak yayıyorlar. Sebep, Türkiye Hükümetinin PKK ve FETÖ terörünün üzerine gitmesi, Fırat Kalkanı Harekâtıyla Amerikan Koridoruna girmesi ve Rusya, İran, Suriye ve Çin devletleriyle işbirliğine yönelmesidir. Washington yönetimi, telaş içindedir. Türkiye üzerindeki denetimini kaybediyor. Türkiye’nin vatan bütünlüğünü savunması ve iç barışı sağlama kararlılığı, onlara göre suçtur.

 
 

BÜYÜK TEHDİDE BÜYÜK GÜÇLE YANIT: MİLLİ SEFERBERLİK

 

Hükümet yöneticilerinin de sık sık belirttikleri gibi, Türkiye bugün ”İkinci İstiklâl Savaşı” içindedir. Türkiye, karşılaştığı tehdidin büyüklüğüne uyan bir güçle karşı koymak ve tehdidi bertaraf etmek durumundadır.

 

Büyük güç, devletin ve milletin topyekûn gücüdür. Bu nedenle Vatan Partisi kesin başarı için uzun süredir, Bölücü ve Yobaz Terörüne karşı Devletin ve Milletin topyekûn gücünün harekete geçirilmesini savunuyor. En son Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Millî Seferberlik çağrısında bulunmuştur.

 

 

TERÖRÜ BOŞLUĞA DÜŞÜRECEK YANIT: MİLLİ SEFERBERLİK HÜKÜMETİ

 

Millî Seferberliği örgütleyecek yönetim, Millî Seferberlik Hükümetidir. Millî Seferberliğe katılacak olan bütün millî güçlerin sorumluluk üstlenmesi, başarının koşuludur.

 

O ki ABD, Türkiye Hükümetini devirmek için harekete geçmiştir, bu girişimi boşa çıkarmak için biricik çözüm, hükümeti geniş güçleri katarak güçlendirmektir.

 

ABD’nin hükümet baskınını Türkiye, bir karşı baskınla boşluğa düşürür. Millî Seferberlik Hükümeti, ABD’nin girişimine karşı millî güçleri birleştirir ve terörün önünü keser.

 

AKP, CHP, MHP ve Vatan Partisi’nin katılacağı bir Millî Seferberlik Hükümeti, ABD’nin hükümeti devirme girişimini önler.

 

 

ERDOĞAN’I TEK ADAM YAPARAK ÇÖZÜM YOK, ERDOĞANSIZ BİR ÇÖZÜM DE YOK

 

Bugün Cumhurbaşkanlığı Sistemi yoluyla Cumhurbaşkanının otoritesini neredeyse sınırsız hale getirmek, bir çözüm olarak gözükmüyor. Tam tersine bu yol, Türkiye’yi meşruiyet tartışmalarına götürür ve ABD’nin işlediği “diktatör Erdoğan” propagandasına malzeme sağlar.

 

Öte yandan, ister bugünkü parlamento aritmetiğine bakalım, isterse erken seçim seçeneğini deneyelim, Türkiye’nin Tayyip Erdoğansız bir hükümet seçeneği üretmesi de mümkün gözükmüyor ve aynı zaman da milletin bütün güçlerini birleştirme gereğine de ters düşer.

 

Bu koşullarda terörü önleyecek ve hükümeti devirme planını bozacak çözüm, AKP iktidarının tabanını genişletmektir, bütün milleti kucaklayacak bir hükümet kurmaktır. Başka çözüm yoktur.

 
 

YARIN ÇOK GEÇ OLMADAN

 

Terör saldırılarından sonra AKP, CHP ve MHP yönetimleri, hep birlikte terörü lanetliyor, şehitlere rahmet ve yaralılara şifa diliyorlar. Ancak teröre karşı program ve siyasal çözüm üretmiyorlar. Vatan Partisi, programın ötesinde siyasal çözümü de gösteriyor.

 

Devletin ve milletin bütün gücünü ve olanaklarını harekete geçirmek için, Millî Seferberlik Hükümeti süreci başlatılmalıdır.

 

Bu amaçla, yeni terör saldırıları olmadan harekete geçilmelidir. Millî Seferberlik çağrısında bulunan Sayın Cumhurbaşkanı, Millî Seferberliğin yönetim organının oluşturulmasına da çözüm gösterebilir.

 

 

MİLLİ SEFERBERLİK İÇİN GEREKLİ ORTAM

 

Türkiye’nin bütün millî güçleri, teröre karşı el ele vermek için gerekli ortamı oluşturmak ve sorumluluklarını yerine getirmek durumundadırlar.

 

AKP ve MHP, iç cephede bölünme yaratan Cumhurbaşkanlığı Sistemi girişimini geri çekmeliler. Tekrar uyarıyoruz: Bu girişimin önünde bir tuzak var. Cumhurbaşkanlığı sisteminin oluşturacağı “diktatörlük” tartışmaları, hükümeti devirmek isteyen emperyalist devletin beklediği ortamı yaratacaktır.

 

CHP, “mağdurları koruma” adına HDP ve FETÖ’den elini çekmelidir.

 

Millî Seferberlik için uygun ortamı sağlamak bugün millî görevdir.

 

Millî Güçler arasında karşılıklı saygı ve kardeşlik iklimini yaratmak, dayanışmayı sağlamak, herkesin görevi ve sorumluluğudur.

 

Vatan Partisi, teröre karşı birleştirici ve sorumluluk üstlenmekten kaçınmayan tutumunu sürdürecektir.

 

Millî Seferberlik Hükümetinin kurulması kaçınılmazdır.

 

Zaman kaybetmemek önemlidir.